Arkadaş, neredeyse bütün kanallarda bir yemek yarışması moda haline gelmiş. Hangi kanala baksanız mutlaka bir yemek programı veya yarışması ile karşılaşırsınız. Kaç yıldan beri süre gelen şu yemek yapma yarışmaları iyiden iyiye baydı.
Gerçekten ben bakıyorum da şu yemek programları bize neden cazip geliyor? Özellikle bayanların izlediği bu programları, bakıyorum kahvehanelerde erkeklerde izler olmuş. Ben buna bir türlü anlam veremiyorum. Yarışmacılar zaman zaman birbirleri ile kavga ediyor, araya bazen biip sesi giriyor. Sanırım o an ya kötü sözler söyleniyor ya da küfürler havada uçuşuyor. Sanki programın amacı dışında bir şov sergileniyor gibi bir durum söz konusu. Hatırlarsanız geçmiş yıllarda yayınlanan “Gelinim Mutfakta” yarışmasında adeta kavgalar ve şovlarla yemek yapma bahane kavga ve çirkin sözler şahane misali yayın sürüp gidiyordu. Bu kanal küçük altın ve altın bilezik verirken diğer bazı kanallarda da çeşitli para ödülü veriyordu.
Televizyon kanalları bir reyting yarışı içinde, ne yapsak da daha çok reklam kapsak? Peşinde koşmaya hala devam ediyorlar. Maşallah, son yıllarda bir dizi patlaması yaşıyoruz. Ya tutarsa misali, saçma sapan da olsa ekranlarda bir dizi furyası malum. Eğitici, öğretici ve tarihimizi yansıtan birkaç dizinin haricinde maalesef elle tutulur bir dizi izlemememiz mümkün değil. Geçenlerde de bu köşeden yeni sezon dizileri neredeyse şiddet içerikli. Komedi ve eğitici bir diziye rastlamanız neredeyse yok gibi.
Neyse dönelim bizim asıl konumuza. Arkadaş, bakıyorsun herkes para peşinde. Kanal kanal dolaşıp çalışmadan, emek harcamadan para kazanma yolları aranmakta. Amaçları iyi yemek yapıp para kapma peşine düşmüş bir avuç zavallıyı izlerken ya sinir krizi geçiriyorsunuz ya da televizyonu kapatıp “Ooooh be!” diyorsunuzdur.
Ben pek böyle programlar izlemem. Ancak evdekiler işi gücü bırakıp, "Acaba bu gün kim kazanacak?" ya da bir başka kanaldaki yemekteyiz yarışmasında "Acaba kim kim ile kavga edecek?" Bu böyle sürüp gider. Yeni bir sezon başladı başlamasına yine bu anlamsız programlar hızla devam edip gidiyor.
Bakıyorsunuz bazı yarışmacılar ise yine şovmenlik peşinde. Bazıları ise, bu programdan sonra acaba meşhur olur muyum hayali içindeler. Hal böyle de olunca TV yapımcıları reytingler düşmesin diye başladılar yeni senaryolar yazmaya.
Bakmışsınız yarışmacılar bir gün çok iyi anlaşmaktalar. Ertesi gün bir bakmışsınız ki sudan sebepler ile bir birlerine girmişler. O onun kirli çamaşırlarını ortaya atar ve araya biiip’ler girer. Televizyonların amacı reklam! Peki, bu reklamlara alet olanlar acaba ne kazanıyor bunu anlamakta bir bilmece.
Hani yazımın başında da belirttiğim gibi şu güzelim tarihi dizilerimizi, komedi ve öğretici dizileri izlesek de bu saçma sapan programlara takılmasak ne olur? Hele evde komşusuna:
Bu duruma hayret etmemek elde değil. Bakın TRT de yayınlanan bir “Diriliş,” “Payitaht Abdul Hamit” “Alparslan Büyük Selçuklu” ve “Selahattin Eyubi” ATV de Kuruluş Osman ve şimdi yeni yayın döneminde Kuruluş Orhan” gibi tarihi dizileri ve bilgi ve kültür yarışmalarını izlemek varken nedir şu yemek programları bunu anlamak gerçekten akıl işi değil.
Bir zamanlar neredeyse bütün kanallarda yayınlanan bir evlilik programlarını hatırlayacaksınız. O programda da reyting uğruna birbirleri ile kavga eden çiftleri soluksuz izleyenlere hayret ederken şimdilerde de moda haline gelen şu yemek programları iyice baydı doğrusu.