TV lerdeki evlenme programlarında yapılan cinayetlere bir yenisi geçen gün eklendi

TV lerdeki evlenme programlarında yapılan cinayetlere  bir yenisi geçen gün eklendi

Hani anlatılır,”Bir aile oğullarını evlendirmek için başka bir ailenin kızına talip olurlar…Hoşbeşten sonra  iş dünürlük faslına gelir;; oğlanın ailesi,

-Allahın emri ile…..vs. kızınızı oğlumuza istemeye geldik deyince..kızın ailesi;

- Eh Allah nasip etti ise olur inşallah….da yalnız kızımızın küçük bir kusuru var.. derler

-Oğlanın ailesi,

-Neymiş o.. dediklerinde, kız tarafı…

-Eh işte…kızımız ” Birazcık hamile !!  diye cevap verirler..

On sekiz Ocak 2012 günü atv de yayınlanan bir evlenme programında tıpa tıp aynısı bir nikaha şahit olundu.. Başka bir erkekten zina mahsulü hamile bir bayanı, bir başka erkek ile evlendirdiler.

Toplumun değer yargılarını ,inanç merkezlerini,ahlaki zenginliklerini hiçe sayan bu kabil kötü örnekleri toplum huzurunda alenen işlemek neye hizmettir anlamak mümkün değildir.bir söz vardır “Batılı tasvir saf akılları idlal eder” yani; kötü ve çirkinlikleri alenen işlemek,onları izleyenler nazarında alıştıra alıştıra normal hale getirir. Nitekim toplumda nice ayıplar hatta günahlar önemsenmez hale gelmiş bulunmaktadır.

Olayın Dini ve hukuki boyutuna bir bakalım;

Bu evlilik %99 Müslüman olan  ülkemiz insanının dini inançlarına aykırıdır.Yüce kitabımız Kur’anı Kerimin Talak süresi 4 .ayetinde hamile kadınların boşanmış olmaları veya kocaları ölmüş olması durumunda doğurmadan evlenmelerini yasaklanmış bulunmaktadır. Ayrıca kocası ölmüş bir kadın hamile değilse ,dört ay on gün (130 gün) hamile olmadığı halde boşanmış bir kadın ise üç ay bekleyecek ondan sonra evlenecektir. (Baqara süresi  228 ve 234 .ayetler)

Hz.Peygamber (as) kocası öldürülmüş olan Sübey’a El –Eslemiyye yi kocasının ölümünden kırk gün sonra bebeğini doğurunca başka birisi ile evlendirmiştir.Fkıh alimleri bu olaya istinaden kocası ölen kadının yas /iddet süresi olan dört ay on gün den önce doğurmuş ise doğumdan sonra evlenebileceğine hükmetmişlerdir.

Dinimiz İslamiyet sağlıklı bir nesil için ve kadın psokologisi için çok önemli kanunlar koymuştur. Bu konuda İslam yasaları ve Medeni yasa hükümleri örtüşmektddir.

Türk Medeni yasasının 132. maddesinde şöyle denilmektedir “Evlilik sona ermiş ise,kadın evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüzgün geçmedikçe evlenemez…Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığı anlaşılması veya eşlerin yeniden birbiri ile evlenmek istemeleri halinde mahkeme bu süreyi kaldırır.

Bahse konu olayda evlendirilen bayan gayri meşru bir gebelik yaşamaktadır.Evlendiği erkek kocası olmadığından bekleme süresi/iddet kesinlikle doğurmakla bitecek ve evlenmeye mani hal ortadan kalkarak evlenme imkanı doğacaktır.

Hatırladığım kadarı ile bundan beş altı yıl önce bir tiyatrocu,boşandığı karısının önceki kocasından olan kızı ile-yani üvey kızı- evlenmişti çocukları olmasına rağmen bir avukatın şikayeti üzerine mahkeme o evliliği iptal etmiştir. Kur’ana göre de boşanmış olsalar bile bir erkek üvey kızı ile asla evlenemez,haramdır.(Nisa süresi ayet 23)

Bizde bu atv deki cinayet için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapmış bulunmaktayız… Diğer kardeşlerimizi her vatandaşımızı bu konularda uyanık olmaya davet ediyoruz…Din bizim dinimiz değerler bizim değerlerimiz,.ülke bizim insanlarımız bizim insanlarımız…