Mehmet Hanefi Yıldırım…
Okumakta olduğunuz gazetenin sahibi, Başyazarı hem de İnegöl Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkanı…
İnegöl’de gazeteciliğin simgesi, deyim yerindeyse ırgatı ve de duayeni; sadece bu kentte Otuz İki yılını harcamış, geldiği yerdeki uğraşısının dışında…
21 Ocak 2012 günlü gazetesinde Sekiz sütuna tam manşet; İnegöl için, İnegöllülerin beklentileri için bir yazı döşenmiş ki: Okuyan yılan olsa; deliğinden şöyle başını uzatıp mesti meda olarak kendinden geçer…
Ancak:
Hitap ettiği bir insan; yufka yürekli, en küçük duygusal ortamlarda, gözlerinden zincir gibi yaşlar dökebilecek kadar hassas yapılı!…
Üstelik:
Siyasetin zirvesinde; Yürütme Erkinin 2 Numaralısı ve parlamentonun en fazla tozunu yutmuşlarından!…
Dahası:
Bursa’mızın medar-ı iftiharı, Mecliste ki en ağır topu, Manisa’nın yetiştirdiği, inancı ve imanı kavi bir muhterem büyüğümüz…
Yani: Sayın Bülent Arınç…
Ne diyor sayın Yıldırım orada, Sayın Arınç için…
O’nun yüce kişiliğine hayranlığını vurgularken, yüreğinde yer etmiş olan halis ve arı duygularını dile getiriyor…
Peki! Ne istiyor Sayın Devlet Büyüğümüzden?
Kendisi için asla bir şey istememiş, zaten istemez de; hayat mücadelesi içinde kazanımları kendine ye-ter de artar herhalde…
O’nun derdi İnegöl: Doğup büyüdüğü olmasa bile, yaşayıp geliştiği bu kentin geleceği için ne kazanılabilir, onun hesabında…
Bu nedenle: Nasrettin Hoca örneği; Kalburt Deresine yoğurt mayalıyor, “Ya tutarsa” diye…
Sayın Arınç’tan beklentisi, aslında tüm İnegöllülerin arzusu; Onların hislerine tercüman olmaya çalışıyor: İlçemizin il olmasını herkes istiyor; herkes, “İne- göl’ü Bursa’ya bağlamayın, devasa ilçe büyük şehre el açıp kul köle olmasın.” diyor…
Zor iş bunlar Sayın Yıldırım, hem de çok zor…
Diğer istemlerin var ya; hani hükümet konağı, emniyet binası gibi işler, bunlar için “dükkan senin” anın-da olur. İki dudak arasında şakıyan bir dile bakar…
Ama:
İl olma ve İnegöl’ü Büyükşehre bağlama dışında tutma konularında fazla zorlama Sayın Yıldırım! Bu iş olamaz! Zaten bitmiş, Sayın Vekilimizi üzmeyin…
Neden olmaz?
A -Yerinden Yönetim Reformu düşüncesi, AKP’nin çıraklık döneminden bu yana hazırladığı bir program kapsamı içinde; birçok ilde olduğu gibi, Bursa’da İnegöl, Büyükşehre bağlı belediyelik bir ilçe… Nilüfer, Yıldırım, vb gibi…
Bu durumu İnegöl AKP üst düzey ilgilileri biliyor, ama halkın karşısında dillendiremiyorlar… OY Anam OY!!!
B-İnegöl’ün il olma konusu Sayın Başbakan Yardımcımızı çok, çok aşar; O da haddini bilir, bu işi yumuşak bir üslupla geçiştirir…
Hatırlayın:
Daha dün gibi: Şike ile ilgili bir yasayı, Sayın Cumhurbaşkanımız veto etmişti de
Sayın Arınç da bu davranışı haklı bulmuştu…
Sonra ne oldu?
Başbakanım, “meclisten harfi dokunulmadan geldiği gibi geçecek!” deyince; Sayın Başbakan Yardımcım, nerede ise bir hafta kimseye görünmemişti… Hatırlayın lütfen!
O nedenle bu iş olmaz!
Ne desin Benim Vekilim: “Ne ili; siz ne sayıklıyorsunuz, İnegöl il mil olmaz.” diyebilir mi? Derse ne olur? Politikacı olmaz! OY Anam OY!!!
Geçmişte:
Rahmetli Hikmet Şahin ilçemizde Belediye Başkanı, Erbakan Rahmetli de Başbakan; İnegöl’e uğradıklarında söz vermişti; “İl plaka numaranız 81 olacak.” diye…
Başbakanın sözü yerine gelmedi de, yardımcının mı gelecek…. Belki Sayın Erdoğan eh diye! O da zor ya…
Hem olacağı varsa da yapmazlar. Çünkü CHP işleri karıştırdı; Sayın Tayan, Meclis Başkanına kanun teklifini verdi bile…
Bu saat tan sonra İnegöl il yapılırsa, oy parsasını kim toplayacak? OY Anam OY!!!
Bu nedenlerden dolayı Sayın Başyazarım; Zatıalinizin tüm iyi duygularına yürekten katılıyor saygı duyuyorum: “Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş.” Yormayın kendinizi, zorlayıp, sıkıştırmayın Sayın Vekilimizi…
