Geçen haftaki yazımızda İmamın sessiz okuduğu namazlarda imama uyan kişinin de içinden Fatiha’yı okuması gerektiğini söylemiştik. Bazı okuyucularımız bu konuda etraflı bir izah yapmamızı istediler.

 

Geçen haftaki yazımızda İmamın sessiz okuduğu namazlarda imama uyan kişinin de içinden Fatiha’yı okuması gerektiğini söylemiştik. Bazı okuyucularımız bu konuda etraflı bir izah yapmamızı istediler.

Hemen şunu belirtelim ki, Hz.Peygamber (as) “Benim namazı nasıl kıldığımı görüyorsanız, siz de öyle kılın.. (İbni Mace ve Ebu Davut) buyurmuştur. Öyle ise Namaz gibi çok meşhur ve mühim bir ibadetin, Rasülüllah zamanından beri nesilden nesile geçerek uygulanan bir şekli olmalıdır. Bu uygulamanın esasını da Medine’deki uygulama teşkil edeceği açıktır. Çünkü Allah Rasülü (as) İslamın uygulamalarını en çok Medine de yapmıştır..

Tarihten günümüze kadar Medine mescidinde kıldırılan namazlar, Peygamberimizin namaz kıldırma usulüne en uygun olanlar olduğunu iddia etmek hiç de yabana atılacak bir iddia değildir. Peygamberimizin namazla ilgili gelen hadislerine de baktığımızda, Medine, Mekke gibi merkezlerdeki imamların namaz kıldırış şekilleri ile hadislerin örtüştüğünü görüyoruz…

Hz. Peygamber (as) şöyle demiştir; “İmam kendisine  uyulmak için imam yapılmıştır. O tekbir aldığında sizde tekbir alın; o okuduğunda susup dinleyin. (Ebu Davut ve Müslim). Daha önceleri Peygamberin arkasında namaz kılan bazı Müslümanların, imamın açıktan okuduğu namazlarda da hafif sesle Fatiha okudukları olmuş, Rasülü Ekrem efendimiz, “Beni şaşırtıyorsunuz, arkamda yalnız Fatihayı okuyun...” diye emretmiştir. Ayrıca “Fatihasız namaz olmaz. Fatiha okumayanın nazmı eksiktir…” şeklinde gelen meşhur hadisler sebebi ile üç  mezhep alimleri namazda imamın arkasında Fatiha okumayı bir şart/rükun olarak kabul etmişlerdir.

Yalnız Hanefi mezhebinin çoğunluk görüşü “İmamın arkasında fatiha okunursa iyi olur, okunmasa da namaza bir zararı yoktur.” Demişlerse de, bu söz sonraki zamanlarda “okumak mekruhtur” şekline kadar gelmiş ve halka da yıllardan beri böyle vaaz edildiği, normal İlmihal kitaplarında da böyle yazılıp anlatıldığı için halk böyle alışmıştır. Yoksa İmam Ebu Hanifenin meşhur talebesi imamı İmam Muhammed de imamın gizli okuduğu rekatlarda cemaatinde Fatihayı gizlice okumaları gerektiğini söylemektedir. (B.İslam İlmihali S.149)

 “Efendim biz imama uyduk artık imamın okuması bizim için de geçerlidir, bizim fatihayı okumamıza gerek yoktur…” diyenlere bir soru; Biz cemaat olarak imama uyduğumuz halde, süphaneke duasını, ettehıyyatü duasını, Allahümme sallibarik dualarını, ruku ve secde de süphane rabbiyelala, süphane rabbiyelazim tesbihlerini okumuyormuyuz? Evet bunları imam da okuyor biz de okuyoruz. Peki bu duaları imam da okuduğuna göre imamın okuması bizim için neden yeterli olmuyor da,yalnız Fatiha da mı imam bizim adımıza okumuş oluyor?..

Bu konu da ulaştığımız deliller bize gösteriyor ki, Hanefilerden bir grup hariç, Hanefi İmamı Muhammet ve diğer mezhepler ve dünyadaki Müslümanların %90’ının yaptığı  imamın gizli okuduğu yerlerde cemaatin de Fatihayı gizlice okumaları önemli bir Peygamber emri olduğu açıktır. Ayrıca Fatihayı okuyan kimsenin zihni de namaz dışında ki düşünceler den kurtulmuş olur.

Namazlarda Fatihayı okuma konusu o kadar mühim ki Hz.Peygamberin Fatihayı ayet ayet, her ayette durarak okuduğunu Ebu Davut ve Tirmizide geçen meşhur bir hadisten öğreniyoruz. Bu günkü Mekke ve Medine imamlarının okuduğu gibi. Artık  birisinin çıkıpta “Efendim bu Araplar sünnete uymuyorlar bizim yaptığımız daha doğrudur demesi olacak şeymidir? Bizde imam efendilerden bir nefeste Fatihayı okuyan, hele Teravih namazlarında ki okumalarını doğru kabul etmek sünnetin ruhuna son derece aykırı olduğunu bilmem söylemeye gerek varmıdır? Fatiha bitince “VELDDALLİİN…den sonra İmamın ve cemaatin açıktan  AMİİN demeleri de kuvvetli bir sün- nettir. Mekke ve Medine de olduğu gibi.. Gizli olarak söylemek ile de sünnet yerine gelmiş olur..

Bir başka konu, hac da yaşanmaktadır. Kabe de namaz kılarken  “Kabeye bakarak namaz kılacaksın” diye  hocalar vaaz ediyorlar, hatta “namaz kılmasan da Kabeyi seyretmek de ibadettir” diyorlar. Bunların hiçbir delil yoktur. Namaz kılan kimse nere-de olursa olsun secde yerine bakacaktır. Beyhakinin rivayetine göre Allah Rasülü (as) Kabede namaz kıldığında Kabe’den çıkıncaya kadar gözlerini secde yerinden ayırmamıştır.

BU KONULARA DEVAM EDECEĞİZ.