Kimden bahsediyorsun derseniz, Pakistanlı emekli bir Albay olan Masood (Mesud) Akhtar Shaikh’den bahsediyoruz.

Kimden bahsediyorsun derseniz, Pakistanlı emekli bir Albay olan Masood (Mesud) Akhtar Shaikh’den bahsediyoruz.
Mesud Akhtar, bir Türk Edebiyatı düşkünü. Türk Edebiyatı’nın zenginliğini yurt dışında tanıtmaya çalışıyor ve bu konuda bir elçi gibi hareket ederek çalışıyor.
Akhtar gerçek bir Türk Edebiyatı hayranı ve düşkünü. Yıllar önce eğitimi nedeniyle ülkemize gelen Akhtar daha sonra tutku haline gelen Türkiye sevgisi yüzünden her yerini gezmiş. Türkçeyi ve Türk kültürünü de öğrenmiş.
Daha sonra Türk yazar ve şairlerini tanımaya çalışmış.
Edebiyat üzerinde İngilizce, Urduca ve Pencapça’ ya çeviriler yapmış. Çalışmaları Pakistan’daki dergi ve gazetelerde yayınlanmış.
1976 yılında Kurmaylık eğitimi için Türkiye’ye geldiğinde Türkçesi iyice ilerlemiş, Türkçe gazete, dergi ve Edebi romanları rahatlıkla okumaya başlamış.
En çok 70’li yıllarda Edebiyat ile ilgilenme fırsatı olmuş. O dönemlerde Pakistan ile Türkiye arasında sosyal ve ekonomik anlamda bazı benzerlikler olduğunu görmüş. Ziya-ul-Hak’ın tercümanı olarak zaman zaman Türkiye’ye gelmiş.
Mesud Akhtar aramızda aynı dinin mensupları olmamız sebebi ile büyük bir benzerliğin var olduğunu söylüyor.
Türkiye’de katıldığı düğünlerdeki adetlerinde büyük benzerlikler gösterdiğini ve Anadolu Kültürünün Pakistan kültürüne çok benzediğini söylüyor.
“Çok yakın dost olmamıza rağmen, Edebiyat, Eğitim, Turizm ve İhracat gibi alanlarda iş birliğimizin yok denecek kadar az” olduğunu söylüyor. “Ne sizler bizlerin, ne de bizler sizlerin bu alanları hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz” diyor.
“Ben bu yüzden bunu uzun yıllardan beri bir misyon olarak üstlenerek çalışmalarımı sürdürüyorum” diyor.
Mesud Akhtar şu çalışmalarda bulunmuş: Urduca’ ya çevirdiği Türkiye’nin En Güzel Hikayeleri adıyla baskıya hazırladığı kitapta 28 hikaye yer almış.
Aziz Nesin’in mizah hikayelerini tercüme ederek Urduca ve İngilizce iki ayrı kitap haline getirmiş. İsmet Bozdağ’ın Atatürk’ün Evrensel Boyutu adlı Kitabı Universal Dimensions of Atatürk adıyla Kültür Bakanlığı yayınları tarafından yayınlanmış. Mustafa Miyasoğlu’ nun, Yollar ve İzler adlı Romanını da Roads and Footprints adıyla tercüme etmiş. 15 sene emek vererek yazdığı, Pakistan’da kullanılan dillerin Türkçe’ye benzerlikleri ve ortak atasözlerini topladığı kitabı ve Türkiye izlenimlerini aktardığı “My love Türkiye-Aşkım Türkiye” isimli kitabı da yayınlanmış.
Mesud Akhtar ilerlemiş yaşına rağmen halen “The News” Gazetesindeki haftalık yazılarında hem ülkesi hem de Türkiye hakkındaki düşünce ve tespitlerini yayınlıyor. Kritik durumlarda Pakistan basınında bir Türk sözcüsü olarak yazılar yazıyor.
İçerden ve dışardan Türkiye düşmanlarının Türkiye’nin aleyhine yaptıkları planlarını görünce üzülüyoruz ama Türkiye’den çok uzaklarda Mesud Akhtar gibi Türkiye sevgisi ile dolu olarak Türkiye hakkında yapmış olduğu çalışmalarını görünce sevinerek, Türkiye adına ümitvar olarak, umutsuzluğu düşmüyor, kapılmıyoruz.
Mesud Akhtar’a takdire değer bu çalışmaları nedeniyle Türkiye ve Türkiye halkı adına, onun kendi ana lisanı olan Urduca dili ile “Bohot Şükriya” diyerek, Allah’tan hayırlı bir ömür içerisinde çalışmalarında başarılar diliyoruz.