Yüksek öğrenimde matematik bölümü mezunu olan müteşebbisin ilginç faaliyeti
Evet, değerli okurlarım bu gün sizlerle köşemde “İÇİMİZDEKİ DEHALAR!” adlı başlıkla merhaba demek istedim.
İçimizdeki bu dehanın kim olduğunu merak etmişsinizdir. Şimdi sizlere bu dehayı belirtmek istiyorum. Bahsi geçen kişi, matematik dalında yüksek öğrenim görmüş ancak mesleği ile değil şu an ilçemize bağlı Hocaköy Mahallesinde ikamet etmekte ve saf kan “TAHİROVA” koyun yetiştiriciliği yapan Seher Yıldız’ı ve başarısını tanıtmak istedim.
Yirmi sekiz yıl önce “TAHİROVA” ırkı iki dişi kuzu ile yetiştiriciliğe başlayan Seher Yıldız ve ablası Nagihan bugün bir sürü haline getiren iki kız kardeşten biri olan Seher Yıldız’ın hikayesini şimdi kendi ağzından dinleyelim:
“Biz bu ırkın yetiştiriciliğine iki kuzudan başlayarak bugün bir sürü haline getirdik. Damızlık olarak yetiştirdiğimiz “TAHİROVA” ırkını ülkemizin birçok yerine yaymaya başladık. Bizim tek sıkıntımız bu ırkı yaygınlaştırmamız için desteğe ihtiyacımız olmasıdır. Yetiştirdiğimiz “TAHİROVA” ırkı konusunda 2017 yılında sürümüzü geliştirdiğimiz ırkı için yapmamız gereken tüm bilgileri üniversitedeki değerli hocalarımızdan aldık. Onların desteği ile bu ırk için 18 koç yetiştirerek bu ırkı geliştirmeye başladık.”
“Sayın Yıldız, bu ırkın özelliği nedir?” sorumuza şu bilgileri anlattı:
Seher Yıldız:
“Dünyanın bir numaralı süt verme ırkı olmasıdır. Ayrıca doğum oranının yüksek oluşu, sürü başına üç kuzu ortalaması ile dünyada birinci sırayı almaktadır. Koyun başına %3 kuzu düşmekte. Dördüz ve beşiz doğum yaptığı da bilinmektedir. Diğer koyun türlerine nazaran gerek üreme konusunda ve gerekse süt verme konusunda çok elverişli bir ırktır. Biz farklı ırk için damızlık seçimlerimizi kendimiz yapıyoruz. Gelen müşterilerimize de dişi ve erkek vererek sürülerini oluşturmalarını sağlıyoruz. Bu ırkı bozmadan aynı ana babadan oluşan erkek ve dişi kuzu vererek elit sürü oluşturmalarını sağlıyoruz. Elit demek? Seçilmiş, ayıklanmış saf hale getirilmiş demek. Biz bu elit sürüyü kendi aileleri içinde oluşturduk ve genetik seviyede yükselttik. Anne ve babalarının seçimlerine ve kayıt sistemine göre bu türde beş, altı, yedi koç ile bu türü kayıt altına alarak korumaya çalışıyoruz.”
Sayın Yıldız, bu ırkın beslenmesi konusunda da bir bilgi verebilir misiniz?”
Seher Yıldız:
“Tabi, biz sürümüze ve kuzularımızın sütten kesilmesinden sonra arpa ezmesi ve ayrıca meyvecilik yaptığımız için meyve ve sebze artıkları ile doğal otlatma ile kuzu ve koyunlarımızı besliyoruz.”
Sayın Yıldız, sürünüzün süt verme kapasitesi ne kadar? Yani koyun başına ne kadar süt verimi alıyorsunuz?”
Seher Yıldız: "Bu ırkın süt verme oranı da diğer ırklara nazar verimli. Sabah üç buçuk kilogram, akşam yine üç buçuk kilogram olmak üzere günde yedi kilo süt vermekte.”
Sayın Yıldız, yetkililerden ne gibi talebiniz var?”
“Benim talebim şu: bu ırkın pazarlamasında sıkıntılarımız var. Kendi çabalarımızla gerek sosyal medya üzerinden ve gerekse bizi arayanlara ulaşabildiğimiz kadar bu ırkı yaygınlaştırma çabası içindeyiz. Ben bu tür konusunda katıldığım toplantı ve konferanslarda sağ olsunlar değerli hocalarımızın desteği ile tür hakkında elimden geldiğince bilgi verdim. Hatta Çiftçi TV dede yaptığımız programda da meraklı üreticilerimizin gerek sorularına ve gerekse bu ırkı onlara özendirmek adına sohbetlerde bulundum. Benim tek istediğim ve amacım bu ırkın yaygınlaştırılmasıdır. Ürettiğimiz damızlık hayvanların pazarlamasında bize yardım etmelerini yani tek kelime ile bizi desteklemelerini istiyorum. Ben bu konuda ülkemizin neresinde olursa olsun bu tür konusunda bilgilendirme yapmaya da hazırım. Bizden damızlık alanlara da yardımcı olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.”
Sayın Yıldız, “Yapmış olduğunuz gerek çiftçilik ve gerekse böylesine zor bir iş olan besicilik uğraşınızın devamını dilerken sizlere başarılar diliyorum! Yolunuz açık olsun isteklerinizin olması yolunda gazetemizi okuyan yetkililerinde bu isteğinize duyarlık göstermesini temenni ediyorum!”
Seher Yıldız:
“Bende bize ve yaptığımız bu çabaya gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum Yusuf Bey!”