Evren ve içindeki her şey düşünülebilecek ve tasarlanabilecek en mükemmel ve harikulade bir şekilde Tanrı tarafından var edilmiştir. Kur'an biz insanlara geçmiş toplumların yaşam öykülerinden kesitler ve ilgin örnekler vererek, geçmişte yaşanmış deneyimlerden dersler çıkartmamızı ve bunlardan azami ölçüde yararlanmamamızı istemektedir. Keza, Tanrı evrende bulunan her insanların yararlanmaları için yarattı. Evrenin yaratılışında ve evrendeki düzenin işleyişinde en ufak bir insicamsızlık ve düzenliklik, karmaşa ve karışıklık, eksiklik ve tutarsızlık yoktur ve kimse de evrende bu tür bir nakısa bulamaz. "Kuşkusuz biz, kesinlikle ve muhakkak ki; mutlak kudretimizle, evreni ve içindeki her şeyi önceden tasarlanmış, belirlenmiş, tayin ve tespit edilmiş belli bir plan, program, tasarı ve ölçüye göre mükemmel ve muhteşem bir düzen, nizam, sistem, ahenk ve uyum içinde tıkır işleyecek şekilde yarattık." (Kamer, 49)
İnsan, gerek geçmişte yaşanan olaylardan ve önceki insanların karşılaştıkları sorunlardan ve sıkıntılardan, onların yanlış ve hatalı davranışlarından gerekli ve yeterli dersleri çıkartarak, gerekse Kur'anı iyice anlayarak okuyarak ve okudukları üzerinde inceden inceye düşünerek kendisine sağlam ve sonu iyiye ve hayra varacak güzel bir yol çizebilir. "Şu halde aklı ile düşünüp de Kur'an'ın bildirdiği haberlerden ders çıkartan, geçmiş yaşamlardan ve halen yaşanmakta olan olaylardan ders ve ibret alan yok mu?" Kamer, 51)
"Yemin olsun! Üstelik Biz bu Kur'an'ı insanların iyice anlayarak öğüt almaları için iyice kolaylaştırdık. Öğüt alıp düşünen yok mu o halde?" (Kamer, 17)
"Şayet ortak koşucular peşin hükümle ve fikri sabitle davranmadan anlamaya çalışıp iyice düşünseler; bu kitab'ın kendilerini her türlü yanlış ve sapkın düşüncelerden ve eğri yollardan kurtaracak en açık uyarı ve öğütlerle dolu olduğunu göreceklerdir." (Kamer,4)
Nitekim insanın ileride "benim gerçeklerden haberim yoktu, üstelik bana doğruyu gösterecek ve Tanrı'nın mesajını getirecek bir elçi de gelmedi" dememesi için Tanrı, zamana ve ihtiyaca göre zaman içinde çeşitli toplumlara bir çok elçi göndermiştir. Elçilerden biri ve sonuncusu ise Hz.Muhammed'dir.
"Ey Muhammed! Ortak koşuculara bizim bildirdiğimiz gerçekleri hatırlat, çünkü sen sadece bir uyarıcısın. Sen onlara zorla kabul ettirecek bir zorba değilsin." (Ğasiye, 21-22)
Her şey açık, basit ve net. Fazla kelama gerek yok.
ÖZSÖZ: "Ey Muhammed! Kullarım olan insanlar sana, ben Tanrı'yı soracak olurlarsa; bilsinler ki ben onlara çok yakınım. Olmasını istedikleri ve arzu ettikleri her hangi bir konuda kendileri ellerinden gelen gayreti sarfederler ve ayrıca benden de yardım ve destek isterlerse ben de onların bu isteklerini geri çevirmem. Dosdoğru yolu bulmaları için insanlar da bana kaşılık vermeli ve bana inanmalıdır." (Bakara, 186)