“Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliği bu kez araştırmacı, öykü ve roman yazarı Deniz Gezgin’i konuk etti. Nilüfer’in kırsal mahallelerinden gelen yaklaşık 400 kadının katıldığı programda, Gezgin’in “Doğa Defteri” adlı kitabı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi. Daha önce katılımcılara dağıtılan kitap üzerinden gerçekleşen buluşmada, Gezgin; Çalı, Görükle, Balkan, 30 Ağustos Zafer, İrfaniye, Ahmet Yesevi, Balat, Özlüce, Atlas, Büyükbalıklı, Çatalağıl, Dağyenice, Demirci, Fadıllı, Gölyazı, Gümüştepe, Hasanağa, Işıktepe, Yaylacık ve Kurtuluş Mahalleleri’nden gelen kadınlarla bir araya geldi. Nilüfer Belediyesi Nikahevi’nde düzenlenen etkinliğe, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra, Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Şirin Arıbaş, Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Elifhan Köse Çal ile mahalle muhtarları da katıldı.
15 YILLIK DAYANIŞMA VE PAYLAŞIM HİKAYESİ
Etkinlik öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” buluşmalarının 40’ıncısını gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Başkan Şadi Özdemir, bu buluşmayı 15 yıldır süren dayanışma, paylaşım ve yol arkadaşlığı hikayesi olarak özetledi. 50 kadının katılımıyla başlayan bu yolculuğun bugün 800 kadının oluşturduğu güçlü bir çembere dönüştüğünü aktaran Başkan Şadi Özdemir, şunları dile getirdi:
“‘Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın’ buluşmaları, ilçemiz kırsalında ve merkezinde yaşayan kadınların hayatla, kültürle ve edebiyatla kurduğu güçlü bir bağın simgesidir. Bu etkinlikte birbirinden değerli yazarlarla kadınları buluşturduk, onların bu şekilde daha da güçlendiğini görüyoruz.”
Bugün Çalı’dan Görükle’ye, Gölyazı’dan Fadıllı’ya, Işıktepe’den Balat’a kadar pek çok mahalleden 400 kadının bir arada olduğunu belirten Başkan Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir kent, kadınları kadar üretken, umutlu ve güçlüdür. Biz, kadınların yaşamın her alanında daha görünür, daha etkin ve daha özgür olması için çalışıyoruz. Kültürde, sanatta, tarımda, istihdamda; hayatın olduğu her yerde bu çabayı sürdürüyoruz. Bu proje, okumanın ötesinde, kadınların birbirine el uzattığı, birbirinden güç aldığı bir yaşam kültürüdür.”
Başkan Şadi Özdemir, konuşmasının ardından araştırmacı, öykü ve roman yazarı Deniz Gezgin’e katılımından dolayı teşekkür etti.
İNSANLAR ÖĞRENDİKLERİNİ HAYATLA TEMAS ETTİRMELİ
Ardından Deniz Gezgin, yaşamı, eserleri, doğa ve insan ilişkisi üzerine katılımcılarla samimi bir söyleşi gerçekleştirdi. Nilüfer Belediyesi’nin toplumun farklı kesimleriyle kurduğu güçlü bağı önemseyip takdir ettiğini ifade eden Gezgin, böyle bir etkinlikte yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Gezgin, “Doğa Defteri” adlı kitabını, 87 yaşında kaybettiği ve hayatına dokunan Cevriye Teyze’ye ithaf ettiğini belirtti. Hayatta öğrenilenlerin doğayla ve yaşamla iç içe geçirilmesi gerektiğini vurgulayan yazar, bu kitabı da bu anlayışla kaleme aldığını ve okurların bu teması sürdürmesini umduğunu ifade etti.
Daha önce “Ahraz” isimli kitabında sağır ve dilsiz kağıt toplayan bir çocuğun hikayesini konu ettiğini belirten Gezgin, doğanın diline dikkat çekti:
“Onu ağaç, bitki, yağmur damlası gibi düşündüm. Onların da bir dili var. Sağır, dilsiz de olsa her varlığın bir dili var. Biz onları kendi dilimizle duymasak, konuşmasak da bu doğaya biraz daha farklı gözle bakmamızı sağladı.”
DOĞANIN DİLİNİ DUYMUYORUZ
Doğada her hareketin bir etkisi olduğunu anlatan Gezgin, kırsaldaki insanın doğayı nasıl algıladığını şöyle anlattı:
“Aslında yağmur, rüzgar bir tane değil. Kırsaldaki insan, hayvan, bitki, mevsim için her esen rüzgarın bir manası var. Bazı rüzgarlar vardır, filizleri kırar; bu ağaçları, bitkileri daha da güçlendirir. Eskiler buna ‘Filizkıran fırtınası’ demiş. Bazı rüzgarlar vardır; çiçeklerin tozlaşmasını, meyveye dönmesini sağlar. Doğadan uzak insanlar için bu sadece şiddetli veya sevimsiz bir rüzgar gibi gelebilir. Ama aslında onun bir manası, işlevi ve misyonu vardır. Bunu kırsaldaki insanlar bilir. Onların bu bilgisi, bugün teknolojinin ve modern hayatın hakim olduğu bu yaşantılarda geri plana itildi.”
Yazar, günümüzde yaşanan felaketlere ve doğaya dönüş çabasına değinirken, bu durumu “can havli” olarak değerlendirdi. Gezgin, “Şu an felaketler kapıyı çalıyor, dünyanın her yerinde insanlar telaşa kapılmış durumda. Neredeyse can havliyle doğaya sarılmaya çalışıyorlar ama tanımadıkları, yabancı oldukları bir doğa bu. Gökdelenlerdeki ofis çalışanları, kendilerini rahat hissetmek için yağmur sesi dinliyor. Her yeri kapalı, göğü görmeyen ofislerinde bu sesleri dinleyerek, stres atmaya çalışıyorlar. Buldukları her anda taşa dokunmaya, suya basmaya çalışıyorlar. Artık o suları da bulamaz hale geldik” dedi.
Yazarın aktarımlarının ardından konuklar söz alarak, bu buluşmanın kendilerini çocukluklarına götürdüğünü ve çok güzel günleri tekrar anımsadıklarını dile getirdi. Kadınlar, çocuklarını yetiştirirken kitapta belirtilen hususlara dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, düzenlenen etkinlik için Nilüfer Belediyesi ve yazar Deniz Gezgin’e teşekkür ettiler.




