Parti nasıl? Eğleniyor muyuz gençler? Konfetiler nerede patlıyor? Matruşka partinin eşcinsel açılım sürprizini sevdiniz mi?Nasıl da hasret kalmışlar hemcinsleriyle kucaklaşmaya. Nasıl bir sevgi selidir bu aman Yarabbi…Meğer ne sevgi, aşk, kucaklaşma düşmanıymışız. Kucaklaşan kucaklaşana, öpüşen öpüşene, sevişen sevişene…Ülke salyadan boğulacak bu öpüşme-sevişme-kucaklaşma kombosundan. Öleceksek sevgiden ölelim değil mi ama? Hem aids öldürmez, sevgisizlik öldürür. Medeniyetin parmaklamadığı aklınız kesmez bu işleri. Batı bizden neden üstün sanıyorsunuz? Sevgiyle kucaklaşmayı sadece kadın-erkek ikilisine tahsis ettiğimiz için geri kalıyoruz. Meselâ batı tarihinde iz bırakmış ilim, bilim, felsefe adamları hep eşcinsel. Nereden mi biliyorum?(Uyduruyorum.)Çünkü ilerlemek, gelişmek, medenîleşmek bunu gerektirir. Cinslerin ayrımını yaptığınız sürece mümkün değil gelişemezsiniz. E bizdeki cinssever parti kayıtsız kalır mı hiç medeniyetin bu en üst, tanrının bir alt mertebesindeki levele. Herkesi kucaklayıp ülkeyi genişçe bir gökkuşağı çemberine alıp Phantaso ve Hermaphroditos’a adaklar adayarak medeniyetin dibine dibine vurup uygarlık çığlıkları atmanın zevkini yaşamazlarsa Sahra altı ülkelerden ne farkımız kalır? Azıcık medeniyet öğrenin şunlardan. Her şeyi devletten beklemeyin.
            
   Goygoy partinin gaygay sevgisi sayesinde nasıl bir gelişmişlik çöktü ülkenin üzerine farkında mısınız? Hepimizde bir Einstein havası, Tesla kokusu, Newton bakışı… Yolda birbirimize çarpsak sırf beyin saçılacak yerlere, öyle fazla. Bunlar hep kucaklaşmanın eseri biliyorsunuz değil mi? Bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre kucaklaşmak beynin ön lobunu çalıştırıp yaratıcılığı geliştiriyor(hâlâ uyduruyorum).Bu da ne kadar kucaklaşırsak o kadar yaratıcı olacağımız ve bu sayede de ülkeyi kalkındıracağımız anlamına gelir. Kucaklaşın gari. Alternatif sevgi pıtırcığı kaynağı olarak şişelememiz gerekiyor sizi aslında. İhtiyaç anında turşu açar gibi açıp ortama salarak ülkenin boğulduğu anda milletin ağzını yüzünü sevip, uygarlık seviyesine çıkarmak için iyi bir yöntem. 

ŞERİAT SEVDALISI ERDOĞAN

   Immm… Düşünün meselâ; bir sabah uyandığınızda Lâtin harflerinin yerine ‘kargacık burgacık’ harflerin aldığını…Mini eteklerinizin ya da tayttan bozma pantolonlarınızın yerine kara çarşafların, şalvarların giyilmek zorunda bırakıldığını…Okuduğunuz ve aleni bir şekilde her köşe başında satılan porno dergilerinizi tuvalet deliklerine kadar saklamak zorunda kaldığınızı…Tüm bunları yerine getirmeyenlerin asıldığını, dövüldüğünü, hapislere tıkıldığını…Bekliyorsunuz değil mi? Bir anda bunların tümünü fırsatını bulursa Erdoğan’ın yapacak olduğuna kendinizi öylesine inandırmışsınız ki…Faşizm tanrısını mitolojinin kronolojisine ekleyip tüm bunları zamanında en sadist biçimde uygulayanlar, kendi akıbetlerini hesap ederken zulüm havuzlarında boğulacaklarını düşünmekten kendilerini alamıyorlar…Çünkü kişi kendinden biliyor işi. Erdoğan’ın kimsenin minisiyle, degajesiyle derdi yok. Bu davanın böyle bir amacı olmadı hiç bir zaman. Bakmayın beyinlerinize yapılan algı operasyonlarına. Şeriat korkusuyla 3.5 atan kalpleriniz sakinleşsin önce bir. Şeriat düzeni kalp kırarak, darbe yaparak, yasak getirerek, insanları birbirine kırdırarak, nefret ettirerek getirilmez. Erdoğan’ın böyle bir amacı da yok ki zaten, hiç olmadı.

   İçiniz rahat olsun, adına öcü dediğiniz şeriat öyle ha deyince hemencecik gelmiyor. Gelmez de böyle bir topluma. Bu kargaşanın içerisinde en muhafazakar dediğiniz insan bile o düzeni taşıyacak kıvamda değil. Merak etmeyin, kimse sizi mini eteğinizden tutup da sallandırmaz, rakı havuzlarında boğmaz. Sarıklar bu iş için ideal urgan, mini etekten zaten urgan olmaz, yetmez ölçü olarak. Bu işi İstiklâl Mahkemeleri zamanında en görkemli biçimde yerine getirmiştir. Hey dostum! Ülkeyi ne sanıyorsun? Devasa bir krematoryum falan mı? Hepinizi içine tıkıp düğmesini de İskilipli Âtıf Hoca’ya bastıracağımızı falan mı sanıyorsunuz? Zemzem suyuyla ıslatıp 3 öğün dayak atarak, çarşaf giydirip sokak sokak gezdireceğimizi mi düşünüyorsunuz? Size Arap alfabesini zorla okutturmaya çalışıp, genizden çıkarmadığınız her harf için bir okulu ahıra çevireceğimizi; gece yarıları evlerinize baskın düzenleyip teheccüd namazına kaldıracağımızı mı sanıyorsunuz? E tabi, şeriatçının işkencesi de böyle olur değil mi? Öyle kallavi işkencelere aklımız ermez bizim. Şeriatı kim kaybetmiş ki biz bulalım? Şeriat istemeli evvelâ bir toplumu. Ortalıkta istedikleri kadar şeriat çığlıkları atsın insanlar, o şerefe ermek kolay mı sanıyorsunuz sevgili sevgi pıtırcıkları? Nereden mi biliyorum? Başı örtülü olmayan biri olarak kendimden.Hangi tarafımız bu düzene uygun işler içerisinde ki korkunuz yerini bulsun? İnsanlar tâlep edemez,O arz-ı endam edeceği toplumu gayet iyi bilir.

   Iskalamayalım efendim, ahlâksızı yererken ahlâkı yüceltmeyi ıskalamayalım. Ahlâkımızın sesi ahlâksızı bastıramadığı sürece asla muvaffak olamayız. Ahlâksızlığa karşı sesinizin gürlüğü ve etkisi ahlâkınızın derecesine göredir. Bizi ayakta tutacak olandır ahlâk. Her türlü cinsiyetsiz, cibilliyetsiz tüm seslere karşı sesiniz gür çıksın ,Allah sizinle olsun bir de bunun yanında. Yoksa oluşturulmaya çalışılan bu ensest düzenin içerisinde şeytana “baba” demeniz işten bile değil.