Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde 2025 yılı Değerlendirme Toplantısını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Haziran'ın ayında genel başkanımız Özgür Özel'le birlikte Cuma namazında orasının açılışını yapıp beraber Cuma'yı orada kılacaktık. Bunun sözünü de geçen 2024 7 Ekim'de Antakya'da söyledik. Ve hızlı biçimde programlarımızı yaptık, devam ettik. Öncesinde de yine birileri çıkmış akşam konuşuyor, yalan konuşuyor. Bakın çok net söylüyorum, yalan konuşuyor. Siyasetçinin, hele hele kent yöneticisi yapmış birinin yalan söylemesini hazmedemiyorum da. Değerli arkadaşlar, belgeler elimizde. Ben hiç kimseden ne saklıyorum, ne gizliyorum, ne de farklı söylüyorum. 7 Ekim'de Antakya'da o sözü verdikten 2 gün sonra, 9 Ekim'de bilim kurulu projeyi onayladı. Birileri konuşuyor. Ya yalan söylemeyin bari, yazık ya. Yazık ya. 9 Ekim'de proje onaylandı, bilim kurulu tarafından. Onca çabamıza rağmen, Nisan'da bilim kuruluna veriliyor, bilim kurulu onaylamıyor. Bir ara onaylıyor, arkadaşlarımız yoğun biçimde çalışıyor. Neticede biz de göreve gelirken de o projeyi elimize aldık. Ve Bursa'nın Ulu Cami’sinin aynı ismi taşıyan buraya sahip çıkmak, hele hele Antakya'da 2023'te 6 Şubat'ta o depremden sonra yerle bir olmuş o bölgeye katkı sağlamak bizim görevimiz. 22 gün o bölgede kaldım ben. Yöneticide değildim. Ne olduğunu biliyorum. Bursa'da beni çok iyi bilirler. Neyin ne yaptığımızı, ibadet alanlarımıza nasıl sahip çıktığımız göstermelik değil. Bizim göstermelikle işimiz yok. Biz yaparız. Yürekten yaparız ama. Canı gönülden yaparız. Birileri gibi göstere göstere biz yapıyoruz demeyiz. Yaparız, insanlar kullanır. O hizmeti üretiriz orada, gerçekleştiririz, onlar kullanılabilirler. 9 Ekim'de projeyle birlikte hızlıca başladık. Ve projenin arkadaşlar 2023 Eylül ayında imzalanıyor sözleşme. Nasıl maharetliydiniz de deprem olmuş 6 Şubat'ta, proje onaylanmış 2024 9 Kasım'da. Ya da sizin döneminiz diyelim ki 2024 Mart sonu bitti. O güne kadar niye projeleri onaylatmadınız? Niye yaptırmadınız? Kaybetme tehlikesini görmüşler. O anlaşılıyor. Kaybedileceğini biz yapmayalım, oyalayalım, geçsin, bakarız sonrasında. Bir yazı, Vakıflar Genel Müdürlüğü diyor ki, 13. maddeye göre iptal ettim, bundan sonra biz yapacağız diyor. Müteahhite 1 lira borcumuz yok. Üstelik de müteahhite dedim ki, yap al parayı. Çünkü bir an önce tamamlayalım, bitirelim diye. E sözleşmesi 2026 Haziran'a sarkıyor. Öyle imzalamışsınız. Şimdi kalkıp, efendim, işte şu tamamlandı, bu tamamlandı, burası bitmedi. Ya, yalan söylemeyin. Allah aşkına yalan söylemeyin bu topluma artık ya. Toplum bu kadar cahil değil ya. Belgeler var. Siz, sözleşmeyi siz imzalamışsınız, ben imzalamadım. Diyorsunuz ki, 2026 Haziran'da bitireceğim diye, sözleşmeyi imzalıyorsunuz. Niye o zaman 2025'te şu tarihte bitireceğim diye imzalamadınız? Hakikaten, ben öyle siyasi değilim, öyle yönetici değilim arkadaşlar. Yalandan işimiz yok. Büyük ihtimalle bundan Sayın Cumhurbaşkanı'nın haberi de yoktur, Sayın Bakan'ın da haberi yoktur. Ama birileri bunu başka türlü değerlendirmeye çalışıyor. Biz, Bursa'daki Ulu Cami adını taşıyan, isimdaşını yapmak ve Antakyalılara teslim etmek istiyoruz. Bütçemizi ona göre hazırladık. Bu konudaki hassasiyetimiz en üst seviyeleridir. Bizi tanıyanlar iyi bilir, bu konulardaki hassasiyetimizi. Onun için o yetkililerden bir an önce bu yanlıştan, bu hatadan dönmelerini Bursa adına bekliyoruz. Şöyle düşünülmesin. Efendim, o zaman Hatay CHP'ydi, Bursa AK Parti'ydi, işte AK Parti'li bir belediyede, CHP'li bir yerde cami yapıyor. E şimdi Hatay AK Parti, Bursa CHP, şimdi CHP'li belediye bunu yapmıyor, yapmak istemiyor ya da yaptırmayalım, görüntüsünü asla kimse kimseye vermez. Bu doğru değil. Biz insanız. Önce insanız. Siyasetimiz sona geliyor. Yöneticiliğimiz sonra geliyor. Halen daha orada 16 kişi çalışıyor, bakın şu anda aktif olarak orada, şantiyede. Ve bitirilmesi konusundaki hassasiyetlerin en üst seviyeyi çekiyorlar. Efendim şurası bitti, yanındaki şu bitti. O bittiyse onun projesi demek ki daha önce alınmış, daha önce yapılmış. Ben evrak gösteririm. Yıkım Rölevesi Koruma Kurulu onay tarihi 12.12.2023. Siz ne zaman yaptınız sözleşmeyi? 9’unda Yani Eylül'de yaptınız sözleşmeyi sadece yıkımla ilgili bakın kısmı onaylanmış Kalıntı Rölevesi Koruma Kurulu onay tarihi 14.03.2024, Restitüsyon Projesi Koruma Kurulu onay tarihi 28.06.2024 Restitüsyon ve Güçlendirme Projesi Koruma Kurulu onay tarihi 29.10.2024 arkadaşlar. Yetkililerin bir kez daha bu konuda duyarlı davranmasını bekliyoruz. En azından Bursalılara karşı duyarlılıklarını görmek istiyoruz. Vakıflarla şu anda 16 konuda davamız var. Dava açtık. Biliyorsunuz tarihi Büyükşehir Belediye binası’na da el koymaya kalktılar. Bir tuhaf bir davranış var. Bu halkın arkadaşlar bunlar. Vakıfların değil, bu kentlinin, Bursalıların onlar. Benim de değil. Yani ne yapmaya çalışıyorsunuz? İşte vakıfların en son getirdiği Mahfel konusu. Biliyorsunuz değil mi Mahfeli? Allah aşkına Mahfel pilavcı olur mu ya? Ya nasıl bir anlayıştır? Bakın biz talibiz oraya. Mahfel’in adı bu Bursa’da belki 150 yıllık, 200 yıllık bir birikimin adıdır Mahfel. Onu nasıl siz o hale getirirsiniz? Nasıl yok edersiniz? Her birimizin hikayesi var orada. Bakın 16 konuda davamız var. İnşallah bunları dava sonuçlarına göre kazanırız ve Bursalıların malı durumuna getireceğimize inanıyorum. Çünkü gerçekten bunlar Bursa’nın önemli simgeleri. Bu simgeleri bizim yok etmek değil tam tersine yaşatıp gelecek kuşaklara aktarmak sorumluluğunda olmamız lazım. Sizde olmayabilir. Sizin o düşünceleriniz olmayabilir ama bizim o düşüncelerimiz var. Kim adına? Bursalılar adına var. Bursa’nın geleceği adına var. Siz Bursalıları düşünmemiş olabilirsiniz. Düşünmüyor da olabilirsiniz. Zaten düşünseydiniz birçok hizmet yapardınız. Yalan yanlış işler yapmazdınız. Bırakın Ulu Cami’yi biz bitirelim” diye konuştu.

Kaynak: ALEYNA BERFE KURT