Gençlik ve Girişimcilik Merkezi'nde gerçekleşen söyleşide House of Hunny kurucusu Balca Alper Picht, markasını kurma sürecinden karşılaştığı zorluklara, üretim aşamalarından başarıya giden yolda edindiği deneyimlere kadar birçok konuyu gençlere anlattı. Sosyolog Mürvet Özçelik Doğan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda katılımcılar, girişimciliğin temel prensiplerini ve sürdürülebilir bir marka oluşturmanın püf noktalarını birinci ağızdan dinleme fırsatı buldu.
Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide soru-cevap bölümü ise etkinliğe ayrı bir zenginlik kattı. Söyleşi yalnızca bir tecrübe aktarımı olmanın ötesine geçerek, gençlerin girişimcilik vizyonlarını geliştiren, özgüvenlerini pekiştiren ve geleceğe dair hedeflerini daha net belirlemelerine katkı sağlayan bir ortam oluşturdu.
"İnanmak çok önemli"
Gençlerin sosyal, kültürel ve mesleki gelişimine katkı sağlayan programda bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Balca Alper Picht, "Bilgisayar mühendisi olarak kurumsal bir hayatta çalışıyordum. Pandeminin hayatımıza girmesiyle beraber doğayla olan bağımı sorgulamaya başladım. İsmimin Balca olmasıyla yola çıkarak, arıcılığı araştırdım. O dönemde Dubai'de yaşadığım için önce arılarla orada çalışmaya başladım. Bu kadar kurak bir yerde arıların var olmasından oldukça etkilendim. Ülkeme dönerek, İznik'in Derbent köyünde yer alan aile çiftliğimizde bu işi sürdürmeye karar verdim. Hayatımızın çoğu çalışmak ve üretmekle geçiyor. O yüzden inanmak çok önemli. Hedeflerimize sıkı sıkı sarılmanın ve onu bırakmamanın, başarıya giden yolda en önemli unsur olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
"Girişimcilik satranç oyununa benzer"
Girişimcilikte hataların da yapılabileceğine dikkat çeken Picht, "Girişimciliği satranç oyunu gibi düşünmeliyiz. Hatayı gördüğümüz anda müdahale için harekete geçmeliyiz. Verilen kararların işlemeye yansıması, o geminin dönmesi ve manevra yapabilme yeteneği biraz zaman alabiliyor. Ama siz girişimci olduğunuzda, zaten bir şeyi kendiniz inşa ettiğiniz için oradaki kararları çok daha rahat alabiliyorsunuz. Bu, işin en güzel yanı. Arılarla yolculuğa çıktığımda hiçbir zaman ne kadar bal yapacağız düşüncesine girmedim. Benim en büyük hedefim çok iyi arı bakmalıyız oldu. Ben balımızı ilk aldığımda meşe balı olduğunu bilmiyordum. Doğa bize en güzelini verdi. Daha sonra ise balımız uluslararası platformlarda altın ödüle layık görüldü. Umarım, bu hikaye herkese umut olur. Hayallerinizin peşini asla bırakmayın" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA