Bu gazetede yazdıklarım sadece beni bağlar ve kendi düşüncelerimdir. Yıldırım´ın özgür platformunda özgürce fikirlerimi beyan ediyorum. Yayın politikasiıyla falan alakası yok. Farklı fikirlerde bir çok arkadaşımız da yazıyor bu gazetede. O yüzden garipsememinizi öneririm. Neden referandumda “evet” diyeceğimi kısaca tek nefeste özetliyorum. Bu ülke Anasol - D adında 28 şubat postmodern darbesi sonrası kurulan hükümetler gibi, A.Necdet Sezer cumhurbaşkanlığı gibi beyaz türk projesi pratiktleri yaşadı. Neden yaşadı? Parlamenter sistemin buna olanak sağlamasından dolayı. Parlamenter sistem, azınlığın çoğunluğa tahakküm edebilmesi için biçilmiş kaftan... Başkanlık sistemi ellerindeki bu enstürmanı ters yüz edecek. İşte bu yüzden ben şahsım adına #evet diyorum. Pkk elebaşı geçen gün açıklama yaptı. Herkesi referandumda #hayır demeye çağırdı.. Neden? Bu ülkenin refahı ve selahiyeti için mi?! Sorarsanız bazı muhalifler referandumdan #hayır çıkmasının böyle bir sonucu olacağını düşünüyor. Pkk elebaşı da imana gelmiş o zaman desenize. BU ÜLKEDE Kİ DİZİ VE REKLAM SEKTÖRÜ ALGI PEŞİNDE Bu ülkede dizi ve reklam ajansları çoğunlukla yahudilerin elinde.. Siyaset ve İnsan mühendisliği de yapılan sektörlerde Gezi olaylarında yüzlerce sosyal medya hesabıyla halk kışkırtılmış ve fitne kazanı kaynatılmıştı. Hatta Ankara´lı bir ajans sahibi kadını görmüştük. Gizlice kameraya çekilmişti. Tek tek insanları organize edip polisi taşlamaları için kışkırtırken. Referandumda “hayır” oyu için medyada algı operasyonu yapan kanal ve diziler aynı saiklerle işbaşı yaptılar. Algı operasyonları ile halkın tercihlerini yönlendirmeye gayret ediyorlar. Yine başaramayacaklar ! KARDEŞLİĞİ TESİS EDİN VE SU-İ ZAN´DAN VAZGEÇİN Abdülhamid döneminde yaşasaydı İngilizlerle görüştüğü için onu “hain” diye yaftalayacak o kadar çok insan var ki aramızda.. Ki o zamanda bu yaftayı vurup sonradan pişman olan samimi mü´minler oldu. Oysa yıllar sonra onun ne kadar büyük siyasi bir deha olduğunu konuşuyoruz. Yani düşmanınla oturup konuşmak -buna İsrail´de dahil- onların dümenine girmek değildir. Belkide dümenine çekmektir. Ama öyle bir eziklik hali yaşıyoruz ki tüm ipleri düşmanına dünden teslim etmeye hazırmışız gibi. Tam tersini düşünemiyoruz bile. Gavurlara bilmeden ilahlık vasfediyoruz Allah muhafaza. Onlar hata yapmaz. Onlar bizi aldatır hep. Değil mi!? Haliyle 90 yıl ezilmiş bir halk olarak böyle refleks göstermekte haklısınız. Ama artık o günler eskide kaldı. Eğer öyle olsaydı vallahi 15 Temmuz işgaline izin vermezlerdi. Billahi vermezlerdi. Ne yaptılar!? Mursi gibi yok etmeye çalıştılar... Yalan mı !? Birlikte yaşamadık mı? Nedir bu politize olmuş ruh haliniz..? Politize oldunuz kardeşliği unuttunuz... Fitne meydanına çevirdiğiniz haftalık toplantılarda birbirinizi dolmalamayı bırakın.. Su-i zan etmeyi bırakın ! En azından müslümana karşı bırakın.. El insaf kardeşim el insaf !!! DEVLETÇİ ! Bizi devletçi olmakla suçlayanlar var.. Ama bir bakıyorsun kendisi sgk´dan yararlanıyor.. Hastalanınca hastahaneye gidiyor.. Trafikte kırmızı ışıkta duruyor. Emekli olunca emekli maaşını çatır çatır yiyor. Parası çalındığında polisi arıyor.. Alacağı olduğunda senetlerini avukata veriyor. Mahkemeye koşuyor. Ama sorarsan biz devletçi kendisi özgür ve asi birey.. Bir başka deyişle anarşist... O zaman gideceksin dağda mağarada yaşayacaksın... Elektriğini, suyunu, kanalizasyonunu doğal yoldan karşılayacaksın.. Samimi olacaksın.. Ya da böyle atarlanmayacaksın... Devletçi ile devletli olmak farklı şeyler.. Peygamberimiz bile bir devlet kurmuş.. Anarşistlik yapmamış.. Önemli olan devleti ıslah etmektir, inkar etmek değil... |