HAYVANLARA KÖTÜ DAVRANAN İNSAN OLAMAZ

ONLAR ALLAH7IN SESSİZ KULLARIDIR!

 

 

 

Geçenlerde ilçemizde yaşanan acı bir olay beni derinden yaraladı. İki kedinin kafasını koparıp çöpe attıkları haberi insanın kanını donduruyor. Bunu yapan canilerin ne hayvan sevgisi var nede insan sevgisi. Böylesine bir caninin neler yapabileceğine gelin siz karar verin!

Hayvan sevgisi önemli bir konudur. Ben zaman, zaman bu sütunlardan belki defalarca hayvan sevgisi için çok yazılarım çıkmıştır. Hayvanlara kötü davrananları eleştirdim. Ancak, yine zaman, zaman kötü örneklere de rastlamıyor değilim.

Oturduğum evin bahçesinde bir kedi vardı yavruyken bizim bahçede yaşamaya başladı. Bizde ona sürekli yiyecek bir şeyler vermeye başladık. Adeta bizim bahçenin maskotu oldu. Bize kendisini sevdirmese de, biz onu çok sevip beslemeye başladık.

Geçenlerde bu kediyi bahçede kan revan içinde görünce neye uğradığımı şaşırdım. Bu hayvanı hangi cani böyle hale getirmiş demekten kendimi alamadım. Benim torunlarımda bu hayvanı böyle görünce bütün gün gözyaşlarını tutamadılar. Ben onu yakalayıp bir veterinere götürmek istedimse kedi öylesine korkmuş ki yakalayamadık. Ve hayvan birkaç gün ortadan kayboldu. Biz onun öldüğünü sandık. Ancak aradan geçen bir zaman sonra bu hayvan yeniden bahçemize gelmişti. Yüzündeki yaralar biraz iyileşmiş, kendini toparlamıştı. Biz ona bakmaya devam ettik. Bu gün çok iyi bir durumda! İnşallah bunu bu hale getiren cani kedimize yine bir zarar vermez.

Evet, büyüklere nazaran çocukların hayvan sevgisi daha fazla olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hal böyle olunca da çocuklarımız bir hayvan edinmek için babalarını ikna ediyorlar ve onlarda çocuklarının isteği doğrultusunda hayvan barınaklarından bir kedi veya köpek alarak evlerinde beslemeye başlıyorlar. Bir zaman sonra bu iş aileye külfetli gelmeye başlayınca, neticede aldıkları hayvanı tekrar barınağa götürmek yerine yeniden sokaklara terk ediyorlar.

Burada hayvan sevgisinin sadece birkaç gün veya birkaç ay olması insanı hayli düşündürmüyor değil. Bu tutum sadece hayvana yapılan bir haksızlıktır. Hal böyle olunca, yukarıda belirttiğim gibi aynı zamanda sağlığımız açısından ve hayvanların kızdırılması sonucunda hırçınlaşıp tehlikeli bir hal almasına da neden olabiliyor.

 Geçenlerde bunlardan birine ben şahit oldum. Üç-beş çocuk bir kedi yavrusunu ellerine almış, sözde seviyormuş gibi hayvanı sürekli taciz ediyorlar. Kedinin canı yanmış olmalı ki,  Birden hırçınlaşıp onu tutan çocuğun elini tırmaladı. Çocuk can havli ile kedi yavrusunu kaldırıp fırlattı. Bu yavrucağı kızdırarak bundan zevk almaları akıl alır gibi değil. Demek ki aileleri bu çocuklara hayvan sevgisi aşılamamış. Bu olaya ben tepki gösterip çocukları dağıttım. Ancak ben oradan biraz uzaklaşınca bu yaramazlar yeniden hayvanı taciz edip kızdırmaya başladılar. Benim üzüldüğüm tek şey orada sadece ben yoktum! Gelip geçenlerden biri bu çocuklara engel olabilirdi! Ancak görünen o ki bu olaya seyirci kalanların pekte umurunda değildi.

Bizler çocuklarımız yetiştirirken bir şeyleri eksik yaptığımızın açık bir kanıtı idi bu olay. Ben şimdi soruyorum. O kedi o gün birkaç çocuğu ısırıp tırmalayıp hastanelik etmiş olsaydı acaba suçlu o hayvanın mıydı? Yoksa onu bu hale getirmeye çalışan çocukların mıydı? Hayvan sevgisini çocuklarına aşılamayanlar, bu tür olaylardan sonra hayvanları suçlu bulup, öldürmeye ve onlara vahşice işkence yapmaya yöneltebiliyor. Oysa kendisinin bir yansıması olan çocuğundan ne beklenebilir? Bu gün hayvanları kızdırıp onları tartaklayan çocuklar yarın büyüdüğünde de aynı duygular içinde hayvanlara böyle yaklaşmalarından daha doğal ne olabilir ki!

Boşuna mı söylenmiş Yunus Emre:

“Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü!” diye. Ve Allahü Teâlâ: “Onlar benim sessiz kullarım! Onları incitmeyin!” dememiş midir?

Öyleyse? Ailelere düşen en önemli şeyin hayvanlara karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmayı çocuklarımıza öğretmektir. Bunu onlara çocuk yaşlarda anlatıp, hayvan sevgisini aşlılarsak ileride böyle olumsuzlukları yaşamamış oluruz.  Unutulmamalıdır ki sevmek çocuk yaşlarda başlar. Çocuklarımıza sevgiyi öğretirsek, onlarda çevrelerine, hayvanlara bitkilere ve yaşadığımız dünyaya karşı sevgi ile yaklaşır. Hayvanları korur ve sever. Çevresini temiz tutar, kirletmez, kirleteni de uyarır. İşte o zaman ortada hiçbir sorun kalmaz.

Sevgi ile dolu mutlu günlere…