Yıl 1978 Kars’ın Sarıkamış İlçesinde önemli bir olayın haberini aldık. Ben hemen hazırlanıp Sarıkamış’a gitmek üzere otobüse binip yola koyuldum.

Sarıkamış’a varıp Kaymakamlığa geldim. Kars’tan, Erzurum’dan ve Sarıkamış gazetesinden muhabirler orada yerlerini almışlar Kaymakam Bey de gelerek törene başladılar.

Başladılar başlamasına ya ben mevzunun ne olduğunu anmak için Sarıkamış’ın sesi gazetesi muhabirine eğilip:

“Arkadaş hayırdır bu tören ne için?” diye sordum. Muhabir arkadaş:

“İlçemiz de Şakir diye bir vatandaşa kahramanlık madalyası verilecek onun töreni!” ben yine bir şey anlamadım ve tekrar sordum:

“Bu Şakir dediğin nasıl bir kahramanlık yapmış?” muhabir biraz gülerek:

“İlçemizin meydanında bulunan büyük selvi ağacının tepesine tırmanmış bir kedi yavrusunu oradan indirmiş. İlçemizi ziyarete gelen İstanbul Hayvan Sevenler Derneği üyeleri de ilçe içinde gezerken bu olaya şahit olmuşlar Şakir’in yaptığı bu cesaretli davranışına karşılık ona kahramanlık madalyası vermeyi kararlaştırmışlar. Yani anlayacağın bu tören onun için!”

Ben mevzuyu anlamıştım hemen fotoğraf makinemi çantamdan çıkarıp, Şakir denilen kahramanın fotoğraflarını çekmeye başladım. Kaymakam’ın kısa konuşmasının ardından İstanbul Hayvan Sevenler Derneği Başkanı da Şakir için övgü dolu sözle sıralamaya başladı:

“Kahramanımız Şakir Beyin bu özverili davranışı bizleri hayli duygulandırdı. Günümüzde hayvanlara iyi davranmayanlara Şakir Beyin bu örnek davranışını takdir ile karşılıyoruz! Ve burada bulunan hazır unun önünde bu takdir madalyamızı Sayın Şakir Beyin boynuna takıyorum!” diye konuşmasının ardından elindeki kurdele ile asılmış irice yuvarlak madalyayı Şakir Beyin boynuna astı. Bu arada benim gibi Erzurum’dan ve Kars’tan gelen muhabirler harıl, harıl fotoğraf çekip haber için not alırken, Sarıkamış’ın Sesi gazetesi muhabiri hiç istifini bozmadan oturup bizi izliyor bir yandan da kıs, kıs gülüyordu.

Tören bitti, herkes dağılıp gitti. Ama benim içimi kemiren Sarıkamış Gazetesi muhabirinin yapılan bu törene ve habere neden ilgisiz kaldığı idi. Hemen muhabirin yanına yaklaşıp:

“Sevgili meslektaşım, tören boyunca sen hiç kılını kıpırdatmadan oturup kıs, kıs güldün ve hiç fotoğraf çekmedin bunun sebebini sora bilir miyim?” deyince iyice dolu olduğu her halinden belli olan muhabir bir kahkaha atıp:

“Otur arkadaşım bak şimdi birazdan seninle bu Şakir denen arkadaşı takip edeceğiz. Ondan sonra sen daha iyi anlayacaksın bu işin iç yüzünü!” benim merakım iyice kat, kat artmaya başladı. Herkes dağılıp gittikten sonra biz muhabir arkadaşla dışarı çıkıp, Şakir denen kişiyi biraz uzaktan takip etmeye başladık. Şakir bir köşenin başında sıcaktan bitap düşmüş bir halde yerde kıvrılmış yatan köpeğe yaklaşıp kafasını okşadıktan sonra boynundaki madalyonu çıkarıp köpeğin boynuna takmaz mı? Ben şaşkınlıktan tekrar muhabire dönüp sordum:

“Arkadaş bu adam deli mi? Ne yapıyor böyle?" Muhabir yine gülerek:

“Tam üstüne bastın arkadaş! Aslında herkes ona deli diyor ama bence o saf ve gerçekten hayvan sever biri!” ben iyice şaşırmıştım:

“İyi de madem böyle hayvan sever biri de sen neden fotoğraf çekmedin ve kılını bile kıpırdatmadan iki kelime bile yazmadın?” Muhabir yeniden gülerek:

“Sen bizim Ulan Şakir’i bilmezsin? Bilmem belki dikkat etmişsindir. Şakir sürekli bana bakıyordu fotoğraf çekecek miyim diye!” benim merakım hala had safhadaydı:

“Ben senin anlattıklarından hiçbir şey anlamadım doğrusu?” muhabir:

“Otur şöyle yanıma arkadaş. Bak bizim Şakir biraz saftır ama ilçe halkı Şakir’e deli muamelesi yaparak” (Ulan Şakir aşağı, Ulan Şakir yukarı) onunla eğlenip dururlar. Şimdi ben fotoğrafını çekip, haberini gazetemizde yayınlasam, ilçe halkı onu daha çok kızdırıp, “Ulan Şakir, ne zamandan beri Şakir Bey oldu?” diye onu kızdıracaklardı. Onun için ben bu haberi yayınlamak istemedim. Onun kızdırılmasına gönlüm razı olamazdı!” anladın mı kardeşim?”

Gerçekten toplumuzda böyle saf temiz kalpli birazcık psikolojik sorunları olanları kızdırarak kendilerine bir eğlence kaynağı bulmuş olan çok kişi vardır. Oysa toplum içinde böyle insanlar ile alay etmek yerine onlara iyi davranarak, iletişim kurmak kadar güzel bir davranış var mıdır? İnsanların kusurları ile alay etmek, toplumdan soyutlamanın ne insanlığa nede vicdana sığmayacağını bilmemiz gerekir. Üstelik hayvanlara insanlardan daha çok kıymet veren bir Şakir için ona Beylikte, Beyefendilikte en önemlisi, insanlıkta fazlasıyla layıktır!..