Kilo vermek aslında basit bir matematiğe dayanmaktadır. Sizinle önce buna bir göz atalım. ‘’Kalori’’ besinlerin vücudumuzda parçalanarak açığa çıkan enerjinin ölçü birimidir.

En basit işlemle; eğer bizim aldığımız kalori miktarı gün içinde harcadığımız kalori miktarından çok olursa fazla olan kalori yağ olarak vücutta depolanır. (Vücutta depolanan fazla yağ kolesterol, hipertansiyon, diyabet gibi çeşitli kronik hastalıklara, hormon bozukluklarına, kalp ve damar hastalıkları gibi daha bir çok sağlık sorununa neden olabilir.)Eğer aldığımız kalori gün içerisinde harcadığımız  kaloriye eşit ise kilo korunmuş olur. Üçüncü olarak aldığımız kalori harcadığımız kaloriden az ise kilo veririz.

Bireylerin beslenme davranışında mevsimlere bağlı iştah artışı veya azalışı, aşırı veya hiç yiyememe, karbonhidratlı yiyeceklere yönelme veya sıvı elektrolit kaybı gibi değişimler görülmektedir.

500 kişinin katıldığı bir araştırmaya göre; En çok kilo alınan ayların kış ayları, en çok kilo verilen ayların yaz ayları olduğu görülmüştür. En çok sosyal yaşam yaz aylarında en az sosyal yaşam ise kış aylarındadır. En çok yemek yeme kış aylarında en az yemek yeme davranışı ise yaz aylarındadır. En kötü hissedilen mevsim yine kış mevsimidir.

İyi havalar duygusal iştahı ve yeme tutumunu azaltıcı etki gösterirken, kötü havalar duygusal iştahı ve yeme tutumunu artırıcı etki göstermektedir. Bu durum kötü havaların insanlarda umutsuzluk, halsizlik, sıkıntı, yalnızlık, depresyon gibi hislere neden olmasına ve buna paralel olarak bireylerin içerisinde bulundukları bu duygusal mutsuzluk hissinden kurtulmak için yemek yeme isteklerinin yani iştahlarının artmasıyla açıklanabilir. Duygu durumlarında oluşan olumsuz duygular aşırı yeme, karbonhidrattan zengin ve enerji içeriği yüksek besinleri tüketme isteğini arttırdığı görülmektedir. Kış aylarında insanlar zamanlarının çoğunluğunu evlerinde geçirmekte, fiziksel olarak daha az aktif olmakta ve yaratmış olduğu olumsuz hisleri bastırmak için yemek yemeye yönelmektedirler.

Yaz aylarında ise bireylerin daha sosyal olmaları, dışarıda daha fazla zaman geçirmeleri ve aktif olmaları, kendilerini daha mutlu ve huzurlu hissetmelerinden dolayı duygusal durumlarında boşluk hissetmemelerine ve yemek yemeye yönelmemelerine sebep olmaktadır. Özellikle yaz aylarında taze sebze ve meyve tüketiminde artış olduğu ve yazın tüketilen  sebze-meyve miktarının, kışın tüketilen miktarın iki katı olduğu gözlenmiştir.

Yazın terle birlikte atılan suyun artması ve sıcaklık nedeniyle günlük su tüketimi artarken, terlemenin az olduğu kış aylarında su tüketimi azalmakta bu a kilo veriminde yavaşlamaya neden olmaktadır. Ayrıca kışın kapalı kalın kıyafetler giymek ve güneşten yeterinde yararlanamamak D vitamininde eksikliğe yol açabilmektedir. Yazın güneşli havalarla D vitamini seviyemiz artmaktadır. D vitamini eksikliği kilo verimini yavaşlatıcı etki gösterirken, eksiklik olmayan bireylerde kilo verimi daha hızlıdır.

Bir başka neden, yaz mevsiminde insanlar deniz/havuz/güneşlenme gibi aktivitelerin arttığı tatil süreçlerine girerler ve bu sebepten dış görünümlerine daha dikkat etmek isteyebilir ve bunun sonucu olarak beslenmelerine daha fazla dikkat ederek yeme tutumlarını düzeltmeye çalışabilmektedirler.

Tüm bu sebepler sonucunda yaz mevsimi kilo vermek, sağlıklı yaşama geçiş yapmak için bir fırsat oluşturmaktadır. Diyete pazartesi başlanır, bayramdan sonra başlanır, yaz bitince başlanır gibi bahanelerle zaman kaybetmek yerine istediğiniz anda hemen başlayarak daha sağlıklı bir bedene en kısa sürede kavuşabilirsiniz.

Daha fazla bilgi ve öneriler için bana ulaşabilirsiniz.

[email protected]

İnstagram: @diyetisyenyapraksavas

Twitter: @dytyapraksavas

GSM: 0 (501) 031 16 16