Ne Zaman Kendimiz İçin Karar Veririz?

Kimi zaman güvenimiz sarsıldığında, kimi zaman incindiğimizde… İşte o anlarda kendimizi var etmeye çalışırız. Hayatın dengeden ibaret olduğunu biliyoruz; fakat bazen bu denge, içimizde yaptığımız fazla fedakârlıklarla, vicdan yüküyle bozuluyor. Ve biz, çoğu kez aynı soruya saplanıp kalıyoruz:

“Neden bunlar benim başıma geliyor?”

Kendimize şefkat göstermek yerine, yaralarımızı yeniden yeniden kanatıyor; en büyük yıpranmayı kendi elimizle kendimize veriyoruz.

Oysa çevremizde gördüğümüz adaletsizlik, saygısızlık ya da kabalık bize ait değil. Onlar başkalarının sınavı. Bizim sınavımız ise kendimizle yüzleşmek, sınırlarımızı korumak ve kendi cennetimizi inşa edebilmek.

Jean-Paul Sartre’ın dediği gibi:

“Cehennem başkalarıdır.”

Doğru. Ama unutma: senin cennetin ulaşılamaz değil. Onu başkaları için cehenneme çevirmemelisin. Asıl mücadele, dışarıdakilerle değil; içerideki sadakatle ilgilidir.

Kendini akıntıya karşı kürek çekerken bulduğunda dur ve sor:

“Bu mücadele gerçekten bana mı ait, yoksa bana yüklenen bir sorumluluk mu?”

Başkalarının kabalıkları, adaletsizlikleri bizim sınavımız değil. Asıl mücadele, içimizdeki sadakat ve kendimize göstereceğimiz şefkatle ilgilidir.

Unutma, kendine göstereceğin şefkat, dışarıya karşı verdiğin tüm mücadeleden daha kıymetlidir. Kalbine ve içindeki huzura güven; en doğru kararlar hep oradan doğar.