Tüm İnegöl bugün yasa boğuldu. Küçük Berra, bir özel kreşin yüzme havuzunda ihmal zincirinin kurbanı oldu. Oysa bir kreş, bir yuva olmalıydı; çocuklarımızın güvenle büyüdüğü, sevgiyle geliştiği bir yer… Ama görüyoruz ki bazı kurumlar, eğitim yuvası olmak yerine ticarethane mantığıyla hareket ediyor.

Alanında uzman, ehil kadrolar yerine ilgisiz bölümlerden mezun kişilerin çalıştırılması başlı başına bir sorumsuzluktur. Bunun üstüne bir de yaşanan ölümün “epilepsi hastasıydı” gibi bahanelerle örtülmeye çalışılması, vicdanları yaralamaktadır. Kaldı ki diyelim ki epilepsi hastasıydı; bu durumda o çocuğun daha dikkatli, daha özel ve sürekli gözetim altında olması gerekirdi. Yani bu bahane, ihmali gizlemek bir yana, ihmali katbekat büyüten bir göstergedir.

Özel okullarda başvuru sırasında çocuğun hastalık bilgileri, boyu, kilosu ve diğer tüm sağlık bilgileri titizlikle alınır. Ancak bu okulda bu bilgiler alınmamış ve böylece aile mağdur edilmiştir. Dolayısıyla yaşanan ihmal, sadece kabul edilemez bir sorumsuzluk değil, aynı zamanda ailenin güvenine ihanet anlamına gelmektedir.

Ben de yüzme derslerinin verildiği bir kurumda öğretmenlik yapıyordum. Bizde, havuzda mutlaka en az üç kişi görev alırdı: Bir öğretmen, bir gözlemci cankurtaran ve sınıf öğretmeni. Çünkü çocuk söz konusu olduğunda hata kabul edilemez. Oysa bu kurumdaki ihmalkârlık, küçük bir kız çocuğunun hayatına mal oldu.

Bugün Berra’nın annesi gözyaşı döküyor. Yarın başka bir annenin yüreği yanmasın. “Ekonomik kriz var, işyeri kapanmasın” bahanesiyle böylesi bir ihmal göz ardı edilemez. Çünkü burada yetişen şey bir ürün değil, bir insandır.

Unutmayalım:

Bir çocuğun güvenliği, hiçbir ekonomik gerekçeden, hiçbir ticari kaygıdan daha değersiz değildir.

Berra’nın adını unutturmayalım. Bu tür kurumların göz ardı edilen ihmalleri kapatılmadan, üstü örtülmeden kalmamalı. Çünkü bugün Berra’nın canı yandı, yarın bizim çocuklarımız da aynı tehlikeyle karşılaşabilir.

İnsana yapılan her ihmal, ya ömür boyu sürecek bir travma bırakır…

Ya da küçük Berra örneğinde olduğu gibi hayatı sonlandırır.

Küçük Berra’nın ailesine baş sağlığı diliyor, bu acıyı hiçbir ailenin bir daha yaşamamasını temenni ediyorum.