Her yıl olduğu gibi, bu yılda yılbaşı piyango ve diğer şans oyunları oynayarak, hayallerle dolu bir gemi ile okyanusa açılanlarımıza acımamak elde değil.

Helal parasını harama yatırarak sonunda da hüsrana uğrayarak dizini dövmek gibi kötü bir alışkanlık şu şans oyunları! Üstelik oynadığı şans oyunları veya piyango gibi çekilişten para çıksa bile böylesine ahlı paranın hayrı olur mu? Diye de düşünmek gerekir.

Hayallerle bambaşka dünyalar kurmak!

Bu hayal dediğimiz olgu her insanın doğasında mevcut.

Kumara bulaşmadan, yani çıkacak parayı hayal etmek yerine hayali bilime ve doğru amaca yöneltmiş olursak, sonuçta hem kendisine ve hem de insanlığa yararlı bir icat veya güzel bir iş ortaya koymuş oluruz.

Hayalleri gerçeğe dönüştürmek konusuna gelince, bu da yine kendi elimizde olan bir eylem! Eylem diyorum, çünkü hayallerin gerçek olması için insanoğlunun büyük çaba sarf etmesi ve düşlediği her neyse ona ulaşması kendi elinde olan bir eylem.

Örnek vermek gerekirse: Hayal ettiğiniz her neyse onu çizip, her gün görebileceğiniz bir yere duvara tablo gibi asın. Her sabah kalktığınızda bu tabloya bakıp: “Başaracağım” diyerek güne başlayın. Yalnız bu durum sadece sözde kalmasın. Hayalleri gerçekleştirmek özveri ister. Güç ve sabır ister. Dahası çok çalışıp çaba sarf etmek ister. Bunu başarmak çok önemli.

Şimdi birçoğunuz şöyle düşünebilir:

“Benim hayallerim çok uçuk. Gerçekleşeceğine hiç ihtimal vermiyorum.”

Hemen bir anti parantez açarak böyle düşünenlere cevap verelim: Telefonu hayal eden Alexander Graham Bell hiç ümitsizliğe kapılmadı. Eğer öyle olmuş olsaydı. Telefon icat edilmemiş olurdu. Bir Thomas Edison böyle düşünseydi ampul icat olmuş olur muydu? Arşimet suyun kaldırma gücünü bulmasaydı, Albert Einstein atomu parçalamasaydı nükleer enerjiyi keşfeder miydik? Daha birçok mucidin icat ettiği binlerce araç gereci bu gün kullanır olur muyduk?

Hayal gücümüz ne kadar uçuk olursa olsun ona ulaşmak için mutlaka çaba sarf etmemiz gerekir. Ancak hayallerimiz müspet yönde kullanmamız gerekir. Yoksa ah aldığım şu piyango biletime şu kadar para vursa şöyle yaparım, böyle yaparım! Gibi hayaller kurmanın hiçbir getirisi olmayacağı gibi sonunda acı hüsran ile biten bir hayal olur.

Çocuklarımızın hayal güçlerini kuvvetlendirmek için onların isteklerine asla karşı çıkmayalım. Hatta onları yapmak istedikleri veya hayalini kurdukları çalışmalarına destek olup onlara yardım edelim.

Her kesin mutlaka bir hayali vardır demiştik ya! Şimdi şu soruyu soracağınızdan eminim: “Senin hayalin neydi?” diye. Evet, herkes belki bilim için bir şeyler icat etmek için hayal kurar. Kimi çok para kazanmak için, kimi şans oyunlarından çıkacak ikramiye için. Benim ise hep hayalim yazar olmaktı. Bu yüzden gazeteciliği seçmiştim.

Şimdi şöyle iyice düşününce insanın tek hayali para, pul veya kısaca maddiyat ise acaba yukarda adını zikrettiğimiz bilim adamlarının hayalleri mi daha tutarlı, yoksa maddiyat üzerine kurulan hayaller mi tutarlı? İşte bunun kararını sizlere bırakıyorum.

Tek kelime ile yeni yıllar insanların şans yılı olarak aldanarak kumara yönelmesini ben şahsen tasvip etmiyorum!