İnsanlar kıdem olarak bir yerlere gelince maalesef karakterlerini kaybederler. Adından önce unvanıyla anılmaları hoşlarına gider. Belli bir süre sonrada kendi adlarını kullanmazlar. Her yerde veya konuşma esnasında isminin yerine kendi unvanları ile hitap edilmesini isterler. Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Kasım 1934 tarihli 2590 numaralı belirttiği kanun  “Erkek ve kadın vatandaşlar kanunun karşısında ve resmî belgelerde yalnız adlarıyla anılacaktır.” demesi üzerine o yıllarda bu kanun geçerliliğini sürdürmüş olsa bile ne yazık ki günümüzde geçerliliği yitirmiştir. Profesörlerin, doktorların vb. meslek sahibi kişilerin imzalarında dahi unvanı belirttiklerini çok açık bir şekilde görebiliriz.

Kıdem farkından dolayı sevilen, güçlü görülen, karakter yoksunu insan kitlesi oluşmuştur. Bu insanlar karakterine bakılmaksızın toplumda güçlerinden dolayı zorla kabul görülüp, sevilip ve sayılmaktadır. Böyle bir durumda da gücü olmayıp karakter sahibi olan insanlar maalesef toplum karşısında bir ayakkabı tozu kadar değersiz görülmektedir. Çünkü güç unvanı ve birçok kolaylığı doğururken, güçsüz ve dürüst olmak maalesef zorlukla beraber kişinin git gide yok olmasına neden olmaktadır.

İnsanlar gün içerisinde türlü hatalarla ya da egolarla savaşmaktadır. Bu öyle bir kaostur ki, karakterli insanlar azınlıkta olduğundan dolayı unvan sahibi insanlar tarafından yok sayılmaktadır. Kısacası biz insana karakteri sağlam olduğu için değil, gücü unvanı kadar değer veriyoruz.

Karakter sahibi birey para odaklı düşünmez. İnsanların hayatlarıyla para için oynamaz. Ne yazık ki, unvan sahibi insanlar para için insanları harcarlar. İnsanlar onlar için daha çok para kazanacakları ufak bir piyondur. Aslında bir ego çatışmasıdır. Kendini tanıyamamış ego sahibi insan para için diğer insanların dakikalarını ve günlerini çalarak kendi başarısını arttırır. Yani ne kadar çok insan gücü o kadar çok para ve unvan misali…

 Böyle bir toplumda güç gösterisi yapan kişiler için karakterden bahsedemeyiz. Güç elde etmek için başkalarını yok sayan birey maalesef kendi karakterini de yok saymaktadır.