Geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in akrabalarını önemli pozisyonlara getirmesi sonrası yaşanan tartışmalar sınırları aştı.

Peki Bozbey ilk açıklamasında ne demişti?

“Furkan Bozbey’i BURKENT’e başkan olarak atamam sonrası yapılan tartışmaları maksatlı buluyorum. Gündem olması insanı üzüyor. Bu gençler hiç mi çalışmayacak?”

İşte bu açıklamalar o kadar büyük etki yaptı ki, Başkan Bozbey, yeğeni konusunda geri attı.

Biranda Bozbey sağ ve sol medyanın diline düştü. Art arda patlatılan haberler, sosyal medya da yankı uyandırınca Bozbey bir açıklama daha yaptı.

“Konunun bu kadar kamuoyunun gündemine gelmesini önemsiyorum. Gereğini yaptığımı kamuoyunun bilmesini istiyorum”

Ancak 2. açıklamada karşılık bulmadı. Özellikle seçimler öncesi Bozbey’in kazanması noktasında destek veren ünlü gazeteciler Fatih Altaylı, İsmail Saymaz, Fatih Portakal gibi isimler, Başkan Bozbey’e sert eleştirilerde bulundu. Hatta Fatih Altaylı CHP’den bile ihraç edilmesini isteyen söylemlerde bulundu.

Akraba kayırmacılığın sürekli gündemde olduğu bir dönemde Mustafa Bozbey’in hamlesi, Gülümseyen Bursa’nın yüzünü baya bir asmışa benziyor.

Ve bir gerçek daha var ki; anlaşılan Başkan Bozbey yaptıkları ve yapmadıkları ile sürekli markaj halinde olacak.

Zira Büyükşehir’in borçlarının 25 milyar TL olduğunu söylemesinin ardından Başkan Aktaş’ın rakamlarla bunu yalanlaması da kafalarda soru işareti bıraktı.

Ben yine de seçmenlerin bir şans verdiği Mustafa Bozbey’in, Gülümseyen Bursa’ya bir umut olmasını bekleyenlerdenim.

TAVUKLAR YUMURTLAMAYI HATIRLADI

Bugün ayrıca enflasyonun tavan yaptığı ülkemizde yaşanan saçma sapan şeylerden birini daha gündeme taşımak istiyorum.

Daha bir ay önce 120-130 TL’leri gören bir koli yumurta ne oldu da biranda 60 TL’lere kadar düştü? Yahu bu tavuklar bir ay önce eylem mi yapıyordu? Yumurtlamak mı akıllarına geldi. İşte bu yumurtada ki oyun bile ülkemizde dönen dolapların ne kadar büyük olduğunun göstergesi.

Yumurtada ki fiyatlar yarı yarıya düştüğü halde para kazandırıyorsa, bu ülkede demek ki binlerce ürünün değeri tahmin edilenin çok altında.

Orta yaş ve eski topraklar bilir. Markete gittiğinizde ürünlerin üzerinde üretici firmalarının satış bedeli vardı. Bir çikolatanın ambalajında kaç para olduğu yazılırdı. Bu uygulama acilen geri gelmeli. Aynı markanın ürünü A markette 60 TL, B markette 67 TL, C markette 75 TL.

Devletimiz tek tek market dolaşıp etiketleri kontrol edeceğine, tüm ürünlerin üzerinde üretici firmalara ambalajda satış fiyatı yazma zorunluluğu getirmesi lazım.

Bu kardeşim benim Ayşe teyzem bu yüzdem yağı bir marketten, şekeri diğer marketten, unu başka bir marketten almaya başladı. İnsanları market market dolaştıran hu zihniyete dur denilmesi lazım.

Saygılarımla…