Son oynadığı 4 maçtan 12 puan çıkartan İnegölspor için Adana FK maçı da zirve için olmazsa olmaz maçlarından biriydi.

Zira hakkını verelim; Adana ekibi de doğrudan üst sıralar için kurulmuş, fakat bahis cezaları nedeniyle kadrodan önemli oyuncularını kaybetmişti. Doğal olarak son haftalardaki puan kayıpları onları bir hayli play-off hattından uzaklaştırmıştı. Bu maçın kendileri için neler ifade ettiğini bildikleri içinde adeta sahada savaşmak zorunda kaldılar. Cumartesi olmasına karşın tribünde iyi seyircimiz vardı ve maç bitimine kadar hiç susmadılar. Ayrıca teşekkür edelim; maçın hakemi adaletsiz bir yönetim gösterdi. Net penaltımızı vermedi. Top bizdeyken çaldığı saçma sapan düdükler ile atağımızı kesti, gardımızı düşürdü. Hal böyle olunca 2 takım oyuncuları devamlı birbirine girdi. Gerilim arttı. Hakemler hakkında tartışmalı süreçler devam ederken, bu cesareti bu hakemde hayret ki ne hayret. Resmen bizi indirmeye gelen tetikçi gibiydi. Bunları gördükçe de inanın futbol anlamında umudum azalıyor ve Simon Cuper’in kitabı da olan “Futbol sadece futbol değildir” sözüne daha çok hak veriyorum.

Gelelim bizim takıma; on numara mücadele ettik. Maçın başından sonuna kadar sahada ayak basmadık yer bırakmadık. Net 4 pozisyondan sonuç alamadık. Rakibin net bir pozisyonu var; Orhan çizgiden çıkardı, ayrı tebriki hak etti, Taner iyi mücadele etti. Kolay golleri kaçırdı. Maçında kırılma anları hep kaçan pozisyonlar oldu. Rakibin direnci umudu arttı. Stoperde cezalı Ahmet’in yerine oynayan Muratcan hiç sırıtmadı. 5 yıllık ilk 11 oyuncusu modundaydı. Bu bölgede bende varım dedi. Takım oyun olarak olsun, mücadele anlamında olsun, en ufak bir gevşeme girmedi. Fakat Adana FK bizim en büyük özelliğimiz olan baskı pres ve rakibe oyun kurdurmama taktiğini iyi çözmüş. En az bizim kadar kora kor mücadele ettiler. Hele son 20 dakika sahada çok genç oyuncu grubu kalmasına karşın, Çanakkale geçilmez taktiğini iyi uyguladılar. Bana göre bizim maçı kazanma adına önemli fırsat bu anlarda geldi. Hasan Alp oyuna girince Yasin Ozan da oyunda kalıp gol şansımız daha artacaktı. Yani Yasin çıkmayacak, onun yerine orta sahadan biri oyundan alınacaktı. Teknik heyet farklı düşündü ama olmadı. Yapacak bir şey yok. En azından sahada yapılması gereken her şeyi yaptık. Fakat golü bulamadık. Simdi sırada yeniden direnişe geçmeye çalışan Elazığ deplasmanı var. Bizim için bu maç dünyanın sonu değil ama rakip için her şey. Bu nedenle onlar hücum organizasyonu yaparken kanatlardan sürprize imza atabiliriz. Tabi bu deplasmandan alınacak her puan puandır. Onu da söyleyelim.

Kısaca ben takıma güveniyorum yensekte, yenilsekte, berabere kalsak da şuna eminim ki bu oyuncu grubunun içinde kalbi çapraz atan kimse yok. Oda bize yeterde artar bile. Çünkü bunun acısını yıllardır biz çekmedik mi?