Elazığ deplasmanında kaybedince fazla takılmadım işin açıkçası.
Sebebi de belliydi. Rakibin kadrosu bizden iyi, atmosferleri farklı. En önemlisi de bir yol haritaları vardı. Fakat Ankaragücü maçı öyle değil. En azından başkent ekibi eski modunda değil. Transfer tahtası kapalı, rica minnet oyuncu grubu ile ligde var olma mücadelesi veriyorlar. Devre arası ne yaparlar bilemem ama şimdiki durumları bu. İnegölspor kaybetme kontenjanını kesinlikle bu maçta kullanmamalıydı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Elazığ deplasmanında maçın son dakikalarında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Sağ bek Enes ile ön libero Emre'yi bu maçta çokça aradık. Bide Mustafa Mete Tetik ve Yusuf Tursun'un olmayışı işimizi iyice zorlaştırdı. Maçın başında durgun oyun tempomuz penaltı golü ile biraz hareketlilik kazandı.
Atacağımız ikinci golle skoru perçinleriz diye düşünürken hakemin tutarsız kararları sonucu 3 dakikada 2 gol yiyerek adeta tılsımı bozmuş olduk. Sağ bekte oynayan Hüseyin Afgan iyi bir mücadele örneği gösterirken ön liberoda Efekan maalesef beklentilerin uzağında kaldı. Orta alanda oyunun bazı bölümlerinde biz üstünlüğü alırken bazen de sazın Ankaragücü'nde olmasını sağladık.
Kanatlarda Taner bildiğiniz gibi ne zaman ne yapacak beklentisi ile maçı bitirirken Taha ise etkili bir oyun ortaya koydu. Forvette Yasin Ozan penaltının dışında net 2 gol atabilirdi, olmadı. Sonradan oyuna giren Hasan eski günlerini mumla aratmaya devam ediyor. Beklentim bir an önce sakatlığın psikolojisini atması. Yediğimiz iki golde birini rakibin sağ beki, diğerini sol beki asist yaparak oyundan ne kadar o dakikalarda koptuğumuzu gösterir. Sanki nazar değmiş bir durumdaydık. Yoksa 25 dakika bitmesine var olan maçta reaksiyon çok farklı olmalıydı.
Seyirci faktörü ise bizi etkileyen başka bir unsur oldu. Sonuç olarak bu mağlubiyet dünyanın sonu değil, bu kulübün bu puanı almasını bu kadro sağladı. Yine de devamı gelecektir. Fakat şu kesinki biz mücadeleyi bırakırsak sıradan takım hüviyetinde oluruz. Sermayemiz koşma pres temaslı oyun ve sahada savaşı bırakmamamız gerek. Son olarak hocamız İsmail Güldüren'e şunu söylemeliyim:
Hocam sezon başı nasıl şartlarda lige başladığımızı herkes biliyor. Bu puanda olmamızın en büyük sebeplerinden birisin kadro yapımız belli, iyide futbol oynattığını, bütün futbol kamuoyu takdir ediyor. Sezon sonu varacağımız yolda aşağı yukarı ortada. Bana göre de çok başarılısın. Kaybetmeyi sevmiyorsun, ona da hak veriyorum ama biraz sakinlik işleri daha kolaylaştırır diye düşünüyorum.