Son oynadığı 3 maçta 6 puan toplayan inegölspor için urfa maçı bir anlamda bir boy ölçme niteliğindeydi.

Ligin gallavi takımlarından biri olan ve şaşalı kadrosu ile göze çarpan konuk takım karşında maça bordo beyazlılar müthiş başladı. Sahanın her yerinde adeta resital yapan bir mücadele sergiledik. Özellikle orta sahada Kerem ardında Yusuf ekstra işler yaptılar. Düşünün, bizim 4 katı bütçeli Urfa ilk yarı pozisyonu bırakın, kaleye şut bile çekemedi. Bütün pas alışverişini kestik. Topla iyi olan oyuncuları kitleyerek onları şaşkın ördeğe döndürdük. Kazanılan topları iyi kullandık, bu çabuk oynamanın karşılığında Hasan Alp ile jeneriklik gol attık. İlerde Hasan tek forvet olmasına karşı iki kişilik oynadı. Sahada var olduğu sürece Urfa savunması orta alanı geçemedi. Tabi bütün bunları oyunun dörtte üçlük bölümünde yaptık. Ardından maçın hakemi kimlik değiştirdi. Bana göre Hasan’ın pozisyonu penaltı idi, es geçti kader anını değiştirdi. Akabinde suçu olmayan teknik direktör İsmail Güldüren’i direkt kırmızı ile saha kenarına gönderdi. Güldüren’in atılması ile bir an başı boşluk hissedildi. Takım bocalamaya başladı. 72.dakikada Hasan Alp oyundan alınınca da rakip daha rahatladı. Çokça kalemize gelmeye başladı, değişiklik bana göre doğaldı ama süresi yanlıştı. Bunun 80 küsürlerde olması gerekirdi. Oyuna giren İbrahim Sürgülü tam konsantre olamadı. Taha bu maçın adamı değildi. Neden girdi anlamadım, Yasin Ozan ise doğru değişiklik idi fakat hasan Alp ile yer değişse daha mantıklı olabilirdi. Konuk takımın attığı iki gole imza atan berk İsmail maçın bizden gitmesine sebep olan isimdi. Ne diyelim burada da kalite farkı öne çıkmış oldu. Kısaca çok üzüldüğümüz bir puan kaybettik, yazık oldu ama lig devam ediyor. Önümüze bakmamız lazım. Son olarak oyuncu değişikliği nedeniyle eleştirilen İsmail hocaya haksızlık yapıldığını söyleyelim. Bu takımı 2 aydır lige hazırlayan bu takım bugün 200 trilyonluk rakibe sahayı dar ediyorsa sebebi teknik heyettir. Eleştiri doğal ama bana göre başka hesap peşinde olanların bu maç sonucunda acımasız eleştiri yapmaları hiç mi hiç adaletli değil hatırlatalım.