Kırklareli takımının ligde bulunduğu durumdan dolayı maçın zor geçeceği belliydi. Fakat İnegölspor´unda evinde beklenmedik puanlar kaybetmesi işi dahada farklı durumlara getirmişti. Kısaca İnegölspor Trakya´da kaybetse, bundan sonra alt sıralardaki takımların çekeceği gerilim filminin başrol oyuncularından biri olacaktı. Fakat 90 dakikada sahada verilen hemde 10 kişiyle verilen savaş 1 puanı getirdi ve kalan maçlara biraz daha umutlu girmemizi sağladı. Yıllardır Kırklareli ile maç yaparız. Ben ilk kez seyircilerini bu kadar agresif ve saldırgan gördüm. Hemen her şeyde itiraz. Buna yedek kulübeleri dâhil. Hemen her şeyde sahaya yabancı maddeler attılar. İlk yarıda İnegölspor´un hedefi şampiyonluktu. Kırklareli ile iç sahada berabere kaldı, en ufak bir şey oldu mu? Yok. Siz puan alınca bir şey yok, biz deplasmanda biraz kafa tutunca böyle. Ben taşkınlığa ve saldırganlığa karşıyım ama İnegöl bence çok takım için deplasman değil, bunu bu maçta bir kez daha gördük. Sahadaki mücadeleye gelince, kalede Şener özellikle ikinci yarı zorlansa da çok iyi maç çıkardı. Sağda Enes, Ergün hocanın ona ısrarla verdiği şansı değerlendirmemek için diretiyor. Bak Enes kardeşim, sezon başı güvendiğin Mehmet Seçkin hoca seni Payas´a 3. Lige götürdü. Orada yüzüne dahi bakmadı ve döndün. Hiç akıllarda yokken Ergün Penbe sende bire şeyler gördü, oynatıyor. Bu işte ilk sen kazanacaksın sonra İnegölspor. Belki sen daha çok kazanacaksın. Çünkü öyle yada böyle bu ligde işimizi görecek sağbek zaten bulunur. Sen ne yaptın, iki gereksiz hareketle takımı 10 kişi bıraktın. Sonrasında ise koca ikinci yarı hem arkadaşlarını sahada darmadağın ettin hemde bizi gerilim filmi izlemeye mahkum ettin. Gençsin, ders al ve rakibe ve topa girişlerini gözden geçir. Kaptan Bilal sahanın en yükü ağır ismiydi. Sağında Enes, solunda Ali Aytemur gibi iki el bombasıyla 90 dakika çıkarmaya çalıştı. El bombalardan birinin pimini Enes 44. dakikada çekince işi dahada ağırlaştı. Çizgiden çıkardığı ve rakibe yaptığı son hamlelerde 1 puan almamızda büyük pay sahibi oldu. Solda Recep yaşanan tartışmalarda büyük rol oynadı ama Recep iyi mücadele etti ve ben kendisini beğendim. Rakip taraftardan fazla tepki almasına karşın sahaya yüreğini koydu. Helal olsun sana kardeşim. Hasan Küçcük sahada olduğu sürece yüksek kapasiteyle mücadele etti. Geriye dönüp oynaması yine yana fazlaca top alışverişi yapması biraz sıkıntı yaşatsa da, bir gerçek var ki, oyunu hızlı düşünüp, hızlı oynamaya çalışıyor. Buda avantajımız ama sakatlık onun peşini bırakmıyor, bırakmayacak gibi. Emrah Dağ mücadele açısından diğer maçlara göre zorluk derecesi yüksek bir maç oynadı. Çok koşup rakibi atağa çıkarmamaya çalıştı, başarılı oldu da ama oyunun bazı bölümlerinde destek görmeyince oyundan düşüyor. İsmet Hakkı oyundan alınıncaya kadar sahanın en iyi isimlerinden biriydi. Hem top tutması hem çabuk adam geçmesi en azında topu bizim kalemizden uzak tutması açısından önemli bir rol üstlendi. Raif, İnegölspor´a geldiğinden beri en iyi oynadığı maçtı benim için. Gol mü attı hayır ama en iyi özelliklerinden biri olan mücadelesini üst düzey yaptı. Rakip stoperleri hırpaladı ve gol girişmelerinin başını çekti. Ömürcan kondisyonu yettiği sürede sahada basmadık yer bırakmadı. İkinci yarı İnegölspor´un defansif oyunu ön planda tutması onu ilerde yalnız bıratı ama bu maçın hikayesi farklıydı. Onu da öyle değerlendirmek gerek. Hüseyin Ali Pala ilk yarıda bildiğimiz oyuncu rolünde oyununu sürdürürken, Enes´in atılması nedeniyle oyundan alındı, yerine Mustafa Vargel girdi. Nöbetçi kaptan sanki futbola yeni başlamış gibi inanılmaz mücadele etti. Neymiş demek ki, İnegölspor onu oynasa da oynamasada bedava takımda tutmuyormuş. Hasan Küçük´ün yerine oyuna giren Hamit´te yüksek mücadele örneği verdi. Bence bu oyuncunun biraz daha fazla süre alması halinde kendisini dahada takıma verecektir. Hem oyun bilgisi hemde istekli ve genç olması tabi büyük avantaj ama birde şu gerçek var, takımın durumu ortada. Oğuz oyunda kaldığı süre içinde bildiğimiz gibi ağırdan al gülüm ver gülüm modundaydı. Bence biz ondan kimyasının ve genetiğini değiştirmesini bekliyoruz ki, o da imkânsız bir şey. Onunda bu ligi artık anlaması gerek sahada ekstra mücadele etmesen geçmiş kariyerin sana hiçmi hiç faydası olmaz. Sonuç olarak İnegölspor zorluk derecesi çok yüksek olan bir deplasmandan puanı sahaya yabancı maddelerin atılması, hakaretlere rağmen söke söke aldı ve bence de rakibinin 3. Lig yolculuğunu başlattı. Bunda başta Ergün hoca olmak üzere bütün futbolcuları kutluyorum, gerçekten kıran kırana bir maç ve tribünde inanılmaz baskı altında maç oynadık. En ufak faule bile takımın yanı sıra tüm yedek kulübesi hem hakeme hem İnegölspor´lu oyunculara tepki gösterdi. Ergün Penbe basketbol koçu gibi kulübenin en uç noktasından takımı ayakta tutmaya çalıştı ve ilk kez sahada 10 kişi kalmamıza hemde bu şartlara rağmen puan aldık. Artık İnegölspor´un iç sahada oynayacağı 4 maç kaldı ve bunlardan biri Karşıyaka. Kesinlikle bu maçı kazanıp son haftalara bu telaş panikle girmemeliyiz. Ben bu deplasmanda takımdaki mücadele ve arkadaşlık ortamını biraz daha farklı gördüm. İstersek ve inanırsak Karşıyaka geçilip sonrasında peş peşe oynayacağımız Kastamonu ve Gümüşhane deplasmanlarına daha rahat gideriz diye düşünüyorum. |